Gaf, yersiz ve zamansız söylenen söz ya da yapılan davranış.
Gaf yapmak, bilmeden, farkında olmadan yapılan bir davranışı anlatan bir deyimdir. Deyimin genel anlamı farkında olmadan kişinin karşısındaki kişiyi kırması ya da incitmesidir. Çam devirmek deyimi ile de aynı anlama gelmektedir.
Gaf ve gaf yapmak bazı durumlarda normal karşılanabilir. Ama bir insan sürekli olarak gaf yapıyorsa bu işte ya bir gariplik, ya da bir sorun var demektir.
Gaf, iki şekilde yapılır; 1; Bilmeden ve iyi niyetle yapılan gaf. 2; Bilerek ve kötü niyetle yapılan gaf. Burada niyete bakmak lazımdır. Bir de bu gafı yapana bakmak lazımdır. Söz konusu gafı yapan bir siyasi partinin genel başkanı ise, ayrıca SSK eski genel müdürü ise biraz düşünmek gerekir. Hatta ve hatta epey düşünmek gerekir….
Uzun zamandır CHP Genel Başkanı olarak görev yapan Kemal Kılıçdaroğlu’ un yaptığı gafların ardı arkası kesilmiyor. Her gün farklı bir gafla karşımıza çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu anlamakta güçlük çekiyoruz.
Şimdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ nun son zamanlar yaptığı gaflara bir göz atalım;
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep’te olduğunu unutup, “Şanlıurfa’da olmaktan son derece mutluyum” diyerek gaf yaptı.
Gaziantep’te iş dünyası ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında Gaziantep’i övmek isterken gaf yaparak, “Gaziantep hem Orta Doğu’nun hem de Kafkaslar’ın beş yıldızlı kentlerinden birisidir” dedi.
Çorum’un ihracat konusunda ülke ekonomisine yaptığı katkıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, Çorum’un bir şehir yerine ülke olduğunu söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bakın değerli arkadaşlar, Çorum aynı zamanda ciddi ihracat yapan bir ülkedir. Şey, ildir.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ziyaret ettiği Tarsus ilçesinde, Mersin’in Güneydoğu’nun incisi haline geldiği söyleyerek, yeni bir gafa imza attı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gaflarına toplum öyle bir alıştı ki, gaflarını artık normal karşılıyor. Zaten toplum neleri normal karşılamıyor ki! Şaşırdık kaldık yani.
Peki, insanlar niçin gaf, ya da hata yapar?
İnsanlar, hata yaparak doğru yolu bulur. Çünkü hayat böyle böyle öğreniyor. Yeter ki hatalardan ders alıp, doğruyu öğrenmek isteyelim.
Bununla birlikte belki hepsi değil ama, hataların bir çoğunun iyi tarafları da vardır. Bir çok başarılı insan, başarılarını yaptıkları hatalara borçludur. Özellikle deneme yanılma yanılma yöntemi ile doğrular bulunabilir. Eğer insanlar doğruyu bulmak isterse !
Aslında yapılan hatalar, insanların kim olduklarını görmesini sağlar. Yeter ki insanlar kim olduklarını görmek istesinler.
İnsanların hata yapma korkusu her zaman vardır. Aslında hata yapmaktan korkmamak gerekir. Çünkü hata yapmaktan korkan insanlar hayatta başarısız olur ve önüne gelen fırsatları kaçırırlar. Öyle ise bırakın gitsin… O yüzden de hata yapmaktan asla korkmayın.
Bazen gaf ve hata yapmak güzeldir. Gün gelir yapılan gaf ve yapılan hatalara gülmek için. Ya da gülecek bir anı için. Yalnız gaf ve yapılan hatalar toplum tarafından gülünç hale gelirse ve bu gafı yapan bir siyasi partinin genel başkanı ise, o zaman işin rengi değişir. Tıpkı şu an itibariyle Kemal Kılıçdaroğlu’n düştüğü durum gibi… Aslında bu duruma üzülmek gerekir. Çünkü hata üzerine hata yapılmaz.
Lider ya da önder olmak zordur. Hatta lider olmak doğuştan gelen bir özelliktir. Bu özellikler herkeste bulunmaz; Lider, zeki ve bilgili olmalı, sezgileri çok güçlü olmalı, kararlı ve istikrarlı olmalı, dengeleyici ve toparlayacı olmalı, köklü değişiklikler yapabilmeli, topluma ve çevreye yarar sağlamalıdır. Ayrıca lider, devleti ve milleti en iyi yönetebilecek kabiliyetlere sahip olmalıdır.
Bunlarla birlikte lider, devletin gücünü kullanabilme kapasitesine sahip olmalıdır. Ve toplumu etkilemelidir. Yani kısacası toplumun karşısında gülünç duruma düşmemelidir. Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplum karşısında komik duruma düştüğü gibi.
Toplum içinde konuşurken önce özgüvenli olmamız ve kendimizi toplum karşısında rahat hissetmemiz, rahat ifade etmemiz gerekir. Özellikle insanlar karşısında sabırlı ve kararlı olmalıyız. Eleştiriye açık ve insanları dinleyerek, ayrıca insanları anlayarak konuşmalar yapmalıyız. Uzun yıllar bu felsefik düşüncemizle hareket ettik. Ama siyaset defterini kapatarak, köşemize çekildik.
Sözün özeti olarak as olan bilgidir…
Çünkü toplum karşısında rahat ifade etmek için bilgi gerekir. Akıcı bir konuşma ile birlikte ikna edici ve toplumu aydınlatıcı bilgiler aktarmak gerekir. Çünkü en güçlü silah bilgidir.
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Gazeteci, Köşe Yazarı , Yorumcu, 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi ,İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi,Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO