Le Monde gazetesi, Fransa’nın Mali’de 2014’ten beri devam eden “Barkhane” askeri gücünü çekmesinin yankıları sürerken Burkina Faso’da Fransız özel kuvvetlerinin bulunduğu üssün yaşanan darbe sırasında hedef alınması ve Rusya’nın etkisinin kıtada giderek artmasının Paris’i, askeri varlığını ve emellerini yeniden gözden geçirmeye ittiği yorumunu yaptı.
Gazetenin “Fransa, Afrika’da askeri emellerini yeniden tanımlama zorluğuyla karşı karşıya” ve “Rusya, Afrika’da piyonlarını Mali’den Burkina Faso’ya kadar nasıl ilerletiyor?” başlıklı iki makalesinde Fransa’nın kıtada varlığını koruma çabasına girdiği ve Rusya’nın hamleleriyle bu çabasının “sekteye uğradığı” belirtildi.
Makalelerde Fransız Savunma Bakanlığının Burkina Faso’daki gelişmeler üzerine kıtadaki üslerini yeniden konumlandırma sürecini yavaşlatarak durum değerlendirmesine girdiği ifade edildi.
Paris makamlarının bu gelişmeleri kendilerine yönelik “uyarı atışı” olarak gördüğü değerlendirmesinde bulunan Le Monde, Burkina Faso’nun uzun yıllardır Fransız üslerine ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Fransa, “mayınlı Sahel dosyasını” revize ediyor
Haberde, “Sahel bölgesi” dosyasının Fransa’nın elinde “mayınlı dosyaya” dönüştüğüne işaret edilerek, “Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 14 Temmuz’da Afrika’daki askerlerinin durumunu sonbaharda gözden geçireceğini açıklasa da 2024-2030 askeri yasa tartışmaları nedeniyle bu takvim uzadı.” denildi.
Savunma Bakanlığı yetkililerinin “Şimdi Afrika ile daha sağlam sözleşmelere dayalı bir yol izliyoruz.” dedikleri aktarılan haberde, Fransa’nın, Afrika’da güçler arasındaki rekabetin günlük yaşamın bir parçası sayıldığı dönemde yeni vaatler sunma yarışına girdiğine işaret edildi.
Haberde, bu kapsamda Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’nun, Dışişleri Bajanı Catherine Colonna ile Nijer ve Fildişi Sahili’ni, ardından Macron eşliğinde Kamerun, Benin, Gine Bissau’yu ve 25-27 Ağustos’ta Cezayir’i ziyaret ettikleri hatırlatılarak, Lecornu’nun son olarak 15 Eylül’de Cibuti’ye gittiği ve Aden Körfezi’ndeki yaklaşık 1500 kişilik Fransız üssünü ziyaret ederek Cibuti makamlarına çeşitli stratejik tekliflerde bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
Fransa’nın Cibuti ile 2011’de imzaladığı ve ülkeye “silahlı saldırı” durumunda Paris’e askeri yardım sağlamayı şart koşan anlaşmayı bitimine yakın 2024’te yeniden ele almayı hedeflediği aktarılan haberde, Fransa’nın benzer bir durumu 1000 askerinin bulunduğu lojistik üssü nedeniyle Fildişi Sahili ile de ele aldığı kaydedildi.
Haberde Fransa’nın Afrika’yla hem iş birliğini hem de operasyonel anlamdaki yakınlığını sağlamlaştırmak isteğine işaret edildi.
Paris, kıtayı ikna edebilecek mi?
Haberde Fransa’nın, daha çok askeri eğitim desteği ya da uzaktan operasyonlar aracılığıyla iş birliğini sürdüğü kıtada 1990’lardan bu yana daralmaya başlayan eylem planını yetersiz görmesi nedeniyle yeni yaklaşım geliştirmeye odaklandığı değerlendirmesi yapıldı.
Fransa’nın bu yaklaşımında ilk etabın, Kamerun gibi “ihmal edilmiş” ülkelerle özellikle askeri ilişkilerini geliştirme hedefi olduğu vurgulanan haberde, Savunma Bakanı Lecornu’nun “Kamerun’da Fransa’ya ihtiyaç var, hayal kırıklığına uğramış olsak da.” ifadeleri hatırlatıldı.
Le Monde’un haberinde, Fransa’nın bu kapsamda 3 Ekim’de General Thierry Marchand’ı, Yaounde Büyükelçisi olarak Kamerun’a atadığı bilgisi paylaşıldı.
Fransa’nın Gine Körfezi ülkeleriyle de ilişkilerini tazeleyerek terörle mücadele, insan kaçakçılığını önleme, uyuşturucu trafiğini engelleme amacıyla eğitim ve uydu desteği vermeyi planladığı kaydedilen haberde, bütün bu ülkelerin Paris’in “yeni yaklaşımı” ile ikna olmalarının belirsizliği vurgulandı.
Haberde Paris’in Sahel üssü olarak seçtiği Nijer’in yanı sıra Çad’ı da üs kurmak için yakın markaja aldığı ifade edildi.
Fransa’nın askeri ekipmanlarına alternatif Türk insansız hava araçları
Nijer ile birlikte Fransa ile iş birliğini üstlenen birkaç ülkeden birinin de Benin olduğu aktarılan haberde, Benin’in Fransa’ya rağmen yine de Türkiye’den ve Çin’den insansız hava araçları satın almaya yöneldiği belirtildi.
Haberde Paris makamlarının ise askeri istihbarat ve silahlandırma merkezi kurarak dolaylı yoldan bu ülkeye ekipman satışını dayatmayı hedeflediği yorumu yapıldı.
Afrika’daki Rusya-Fransa satrancında galip kim olacak?
Kıtada son dönemde Rusya tarafından “sömürgeci kimliğiyle” gündemde tutulan Paris’in Afrika stratejisini belirlemede zorlandığına ve bunu gizli tutmaya çalıştığına değinilen haberde, Fransa’nın yeni Afrika planında yol haritasının net olmadığı, stratejisinin ABD’nin 2000’li yıllarda yürüttüğü Bölgesel Güvenlik İş Birliği Askeri Stratejisi’ne benzediği değerlendirmesi yer aldı.
Haberde Fransa’nın iş birliğinin iyi durumda olduğu Senegal, Gabon gibi ülkeler dahil “Afrika dosyasını” yeniden düzenleme zorunluluğunu kabul ettiği ve bunun üzerinde çalışmaya başladığının altı çizildi.
Öte yandan “Rusya, Afrika’da piyonlarını Mali’den Burkina Faso’ya kadar nasıl ilerletiyor?” başlıklı haberde Le Monde, Rusya’nın aylardır kıtada sosyal medya “aktivist taburu” üzerinden Fransız karşıtlığını körüklediğini yazdı.
Fransız bir yetkilinin “Ukrayna savaşı sürdüğü müddetçe Afrika cephesinde uyanık olmamız gerekiyor.” ifadesine yer verilen haberde, Burkina Faso’da 1 Ekim’de yaşanan darbeyle Fransa’nın “topun ağzına” girdiği ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i memnun edecek bir durum oluştuğu anlatıldı.
Haberde, “Cunta yönetiminin Fransa’yı hedef göstermesiyle Burkina Faso vatandaşlarından bazıları ellerinde Rus bayraklarıyla sokaklara döküldü ve sömürge dönemi sembolü olarak görülen Fransız Büyükelçiliği, enstitüsü, lisesi, kültür merkezi ile 2013’ten beri Fransız askerlerinin bulunduğu Kamboinsin üssünü hedef aldı.” ifadesine yer verilerek ülkenin eski devrik liderlerinden ve Fransa’nın müttefiklerinden Blaise Compaore’nin bu üste himaye edildiği hatırlatıldı.
Fransa, Moskova’yı ağları üzerinden Fransız karşıtlığını körüklemekle suçluyor
Haberde Fransa’ya yönelik söz konusu saldırıların “Moskova’nın üflemesiyle” oluştuğu aktarıldı.
Fransız bir yetkilinin ifadelerine atıfta bulunulan haberde, Rusya’nın, bazı Afrika ülkelerinde Fransız karşıtı kamuoyu oluşturmak için aktivistler ve sivil toplum ağları üzerinden Batı Afrika’da son derece güçlü bir etki alanı kurduğu ve hedeflerini başardığı vurgulandı.
Haberde, “Paris için tarih korkunç bir şekilde tersine döndü. 10 yıllık Fransız askeri varlığından sonra Mali, şimdi Rusya’nın etki bölgesi olarak algılanıyor. Fransa’nın başlıca müttefiklerinden Nijer ve Fildişi Sahili, düzenli olarak Rus yanlısı etki ağlarının saldırılarının hedefi oluyor.” denildi.
Fransa, satrancı kaybediyor
Paris’in, Rus destekli Wagner paralı askerlerinin Fransız ordusunun yerini almasıyla Mali’den çekilmek zorunda kaldığı yorumuna yer verilen haberde, Mali Geçiş Dönemi Başbakanı Abdoulaye Maiga’nın New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Rusya ile geliştirdikleri iş birliğinden memnuniyetinden söz ettiği ve Fransa’yı sömürgeci olmak ve bölgede teröristlere silah desteği vermekle suçladığı konuşması anımsatıldı.
Haberde Rusya’nın, Fransa’nın Afrika’daki kırılgan ilişkilerinden beslediği bu durumun gelecek dönemde kıtada Fransa’yı “reddedilme” durumlarıyla sıkça karşı karşıya bırakacağına işaret edildi.
Muhabir: Alaattin Doğru