DOLAR 32,5374 % 0.32
EURO 34,8215 % 0.62
STERLIN 40,8386 % 0.62
FRANG 35,5509 % 0.76
ALTIN 2.420,14 % 1,68
BITCOIN 57.298,02 -4.408

SALÂT (NAMAZI) TERK EDEN NE OLUR?

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
SALÂT (NAMAZI) TERK EDEN NE OLUR?
0

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Hamd, Alemlerin Rabbi Allah’a salât ve selâm Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v.), Âl-i Âbası, Ehl-i Beyti ve Ashâbı üzerine olsun.
***

Hadisi Şerif ;Hidayet ve rahmet kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm’in kendisine indirildiği ilim ve Hikmet verilip Melek ile desteklenen, indirilen Kur’an’ı herkesten daha iyi anlayan ve âyetlerdeki ilâhî maksadın ne olduğu kendisine bildirilen Kur’an-ı Kerimin tefsiri olan Allah Resûlü Hz Muhammed (s.a.v.)’in buyurduklarıdır.

*
Türkçe’deki namaz anlamındaki  Salât kelimesi Kur’an-ı Kerimde seksenden fazla ayette geçmektedir.(1 )
***
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
-Kim namazına devam ederse, bu namaz kıyamet gününde onun için (karanlığa karşı) nur,(doğruluğuna) delil ve (azaptan) kurtuluş olur.
Kim namazına devam etmezse onun nuru, delili ve kurtuluşu olmaz.
O kimse kıyamet gününde Firavun,Kârûn, Hâmân ve Übey b. Halef ile beraber olur.”(2)
***
Allah Resûlü (s.a.v.) bu hadisi şerif ile Ümmetinden Salâtı (namazı ) terk edenin manevi alemde Firavun, Kârûn, Hâmân ve Übey b. Halef’in derecesine düşeceğini ve onların göreceği muamele ile onlarla birlikte hesaba çekileceğini buyurmaktadır.
*
Müslüman birisinin imanı ve konumu itibariyle salâtı terk edişinin nedeni ve sonucuna bakıldığında Efendimizin (s.a.v.) şu mesajı görülmektedir.
*
~Kişinin bulunduğu makam ve saltanatı ona salâttan (namazdan) daha öncelikli ve önemli hale gelmişse ve Alemlerin Rabbi’nin emrini unutturup huzurunda durmayı terk edecek dereceye ulaştırmışsa ,bu kişi manevi alemde makam ve saltanatıyla öğünen Firavunnun seviyesine düşer. Kıyamet günü onunla beraber haşr olur.
*
~Kişinin; malı ve servet sevgisi kişiye Alemlerin Rabbi’nin emrini ve huzurunda durmayı salâtı (namazı) unutturup terk edecek seviyeye varmışsa, manevi alemde mal ve servetiyle öğünen Kârûn’nun derecesine düşer. Kıyamet günü onunla beraber hesaba çekilir..
*
~Kişinin bulunduğu makamı ve idareciliği için üstlerine hoş görünme gayreti ile  bulunduğu makamı namazdan daha önemli görüp Alemlerin Rabbi’nin emri  olan salâtı (namazı) unutturup terk edecek dereceye ulaştırmışsa manevi alemde vezir Hâmânnın seviyesine düşer kıyamet günü onunla beraber haşr olur.
*
~Kişinin dünyada tüm zamanını çalıştığı ve yaptığı ticarete ayırması  çok kazanç elde edip kazandıklarıyla öğünüp gururlanması, Alemlerin Rabbi’ olan  salâtı (namazı) terk edecek dereceye ulaştırmışsa bu kişi manevi alemde  ticaretiyle öğünen Mekkeli tacir Ubey b. Halef’in seviyesine düşer kıyamet günü onunla beraber haşr olur (3)
***
Hz.Ali (r.a) , Peygamber efendimiz (s.a.s) den şöyle nakletmiştir:
-Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun salâtı (namazdır) . Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farz namazlarından (ikame etmediği kılmadığı varsa) namazı eksik çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb’i:Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız? der. Farzların eksiği nafilelerle (sünnet namazlarla) tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir. (3)
***
Kurân’da namaz anlamındaki salât kadar başka bir ibadete bu sıklıkta yer verilmemiştir.

Kur’ân’a ilaveten sünnette de namaz ila alakalı pek çok açıklama yapılmış, kılınmasına engel olabilecek her türlü engel için çözümler sunulmuştur.
Suya ulaşma imkânı olmadığı durumlarda teyemmüm yeterli görülmüş.

Yolculuk hallerinde dört rekat olan namazların iki rekat olarak kısaltılmasına ,zaruret halinde iki vaktin namazının ( öne alınarak kılma veya sonraki vakitte kılmak üzere ertelenmesine ) müsaade edilmiş

Hastalık durumunda oturarak hatta gerekirse yatarak kılınabileceği söylenmiş,
Şavaş ortamında bile nasıl kılınacağı tarif edilmiştir. (Nisâ 4/103.)
***
Rabbimiz, edası için birkaç husus dışında mümkün olan bütün kolaylıkları gösterdiği namazın terkine hiçbir mazereti kabul etmemektedir.

Mazeret kabul edilen hususlar için ise uykuda kalma ve unutmaya işaret edilir, ancak hadisi şerifte uyku ve gaflet sebebiyle namazın kılınmadığı belirtilmiştir.

Bu rivayete göre Allah Rasûlü(s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“-Biriniz uyku veya gaflet sebebiyle namazı terk ederse onu hatırladığı vakit kılsın. Zira Allah ‘namazı, beni hatırlamak için kıl’ buyurur.”(4 )

“Muhakkak ki sizden biri namaz kılarken (aslında) Rabbiyle özel olarak konuşmaktadır..(5)
***
Namazı terk edenler için Rabbimiz şöyle buyurmaktadır;
Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terk ettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. (Cehennemdeki “Gayya” vadisini boylayacaklardır.)(Meryem/59)

*

Namazı terk etmenin sonucunun ne kadar korkunç olduğunun delili şu ayeti kerimedir;
‘’ Onlar cennetlerdedirler, (cennettekiler) birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler:”-Sizi bu cehennem ateşine sürükleyen nedir?” Onlar da şöyle cevap verirler: “-Biz namaz kılanlardan değildik. (Müdessir (41-42-43)

***
Farz olduğuna inanmadığı salâtı (namazı ) önemsemediği için namazı terk edip kılmayan kimse mü’min değildir. Çünkü Allah’ın kesin emrine iman edip gereğini yerine getirmemektedir.
Müslüman olan bir kimsenin ise namazını terk etmesi düşünülemez.
Namazı ihmal eden kimse, namazın farz oluşuna inanmadığı veya namazı önemsemediği veya tembelliği ve ihmalkârlığı ya da unuttuğu için kılmamıştır.
Namazını vaktinde kılmayı unutan kimse, hatırlayınca hemen kılmadığı namazını kılması gerekir.(6)

*
Farz oluşuna ve önemine inandığı halde tembelliği, ihmalkârlığı ,gaflet ve meşguliyeti sebebiyle geçerli bir özrü olmadan namazını kılmayan kimse ise büyük günaha girmiştir.
Bu kimse tövbe etmeden ölürse işi Allah’a kalır. Allah, dilerse affeder, dilerse suçu nispetinde cezalandırır,
*
Bu durumdaki Müslüman samimi olarak tövbe ve istiğfar edip namazlarını kılmaya başlamalıdır zira Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır;
‘’Ancak tövbe edenler, ıslah edenler, Allah’a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar mü’minlerle beraberdirler. Allah mü’minlere büyük bir ecir verecektir.’’(Nisa Suresi,4 /146)

Haktan gafil kimselere Rabbimiz şöyle seslenmektedir.
Ey iman edenler! Allah`a samimiyetle (nasûh tövbe) edin. Belki Rabbiniz kötülüklerinizi siler. Peygamberi ve beraberindeki müminleri utandırmayacağı günde, sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün onların nuru önlerinde ve sağ taraflarında yürürken: “Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla, şüphesiz Sen, her şeye Kadirsin derler” (Tahrim/ 66 (8).

***
Bizim de duamız Hz.İbrahim’(a.s.)’ın duası gibi olsun inşaallah:
“-Rabbim! Beni ve zürriyetimi salâtı (namazı ) dosdoğru kılanlardan eyle! Rabbimiz dualarımızı kabul buyur! (İbrahim/40) ‘’
Ey Rabbi-miz bunu bizden kabul buyur; Kuşkusuz sen, her şeyi işiten ve her şeyi en iyi bilen’sin. Amin Selam ve Dua ile..

Cesim ZEYDANLI05/06/2023-Ankara

Dipnot:
1~ (Muhammed Fuâd Abdülbâkī, el-Muʿcemü’l-müfehres li elfâẓi’l-Ḳurʾâni’l-kerîm (Kahire: Matba‘atü Dâri’l-Kütübi’l-Mısriyye, 1364/1945), ‘slv’, 412-413.)
2~ (Müsned, 2/169; Darimi, Rikak, 13, 2/390) Heysemi, bu hadiste geçen ravilerin güvenilir olduğunu belirterek, hadisin sahih olduğuna işaret etmiştir (bk. Mecmeu’z-zevaid, 4/20, h.no: 1634)
3~ (Hz. Ali (a.s.)Nehc’ül Belağa; Ebû Dâvûd, Salât 149; Nesâî, Salât 9; İbni Mâce, İkâmet 202)
4~ (İbn Kayyım es-Salat ve Hukmu Tarikuha, s. 22) (Celâluddîn es-Suyûtî, Sunen-i Nesâî Şerhı, I, 231-233. )

<

p style=”text-align: left”>5~ (Buhârî, Salât, 36)
6~ (Buhârî, Mevâkît, 37. I, 148; Muslim, Mesâcid, 309. I, 471; Ebû Dâvûd, Salat, 11. I, 303; Nesâî, Mavâkît, 52-54. I, 293, 295-296; İbn Mâce, Salat, 10. I, 227; Ahmed, III, 1000)

YORUM YAP