BIST 100
10.208,76 -1,56%
DOLAR
41,9549 0,08%
EURO
48,9483 0,09%
GRAM ALTIN
5.750,02 0,40%
FAİZ
40,62 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
70,32 0,61%
BITCOIN
107.981,00 -0,85%
GBP/TRY
56,3745 0,12%
EUR/USD
1,1662 0,06%
BRENT
60,93 -0,59%
ÇEYREK ALTIN
9.401,29 0,40%

ŞANLIURFA İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SINIFTA KALDI

Ekran Alıntısı

Hayattaki en önemli unsurlardan biri sağlıktır. Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık tanımı bu şekildedir. Elbette günümüz dünyasında ‘tam iyilik halini’ yakalamak pek de mümkün olmasa bile sağlık yaşamak için hepimiz elimizden geleni yaparız ama bu her zaman mümkün olmuyor. Hastalanmak da hayatın gerçeklerinden biridir. Bu durumda sağlık tesislerine başvurarak şifa aranıyor.

İnsanın neresi ağrıyorsa canı oradadır ama bazı durumlar hayati öneme sahiptir. Beyin, kalp, akciğer, karaciğer ve böbrek gibi organlar hayati öneme sahiptir. Bu organların görev yapmaması hayatla bağdaşmaz. Böbrek hastalıklarının tedavisi için başvurulan branş nefrolojidir. İlimizde nefrolog sayısı az olmasına rağmen hastaları tedavi edebilmek adına yoğun çaba gösteriyorlar.

Böbrek rahatsızlığı olan hastaların bazıları ilimizde tedavi olamamakta ve diğer şehirlere gitmek zorunda kalmaktadırlar. Hastalığın kendisi zaten yeterince zorlu bir durum. Bu hastaların tam hastalıklarının ne olduğunu anlamak ve tedavi olabilmek için başka şehirlere gitmek zorunda kalmaları ise hem maddi hem de manevi külfet oluşturmaktadır. Büyükşehir olan şehrimizde böyle bir sorun yaşanması insanı şaşırtmaktadır. Bu sorunun nedenlerine bakıldığında ortaya patoloji ile ilgili eksiklikler olduğu çıkmaktadır. Şehrimizde hem patoloji uzmanı hekim hem de malzeme eksikliği olması nedeniyle Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Ve Araştırma Hastanesi ile anlaşma sağlandığı ve patoloji için numunelerin oraya gönderildiği belirtilmektedir. Yalnız orada da imkanların kısıtlı olması nedeniyle tanı ve tedavi süreci aksayabilmektedir.

Böbrek hastalıklarında, hastalığın ne olduğu ve hangi derece olduğunu tespit edebilmek için; muayene, kan tahlilleri, idrar tahlilleri, tomografi gibi görüntülemeler ve biopsi yöntemleri kullanılmaktadır. Kesin tanıya gitmede ve tedavi planını oluşturmada biopsi yapılması ve patolojik inceleme son derece önemlidir. Böbrek gibi hayati bir organ için bu imkanların sunulması elzemdir. Fakat şehrimizde patoloji uzmanı hekim, laboratuvar ve malzeme eksiklikleri gibi nedenlerle biopsi yapılan hastaların sonuçları Diyarbakır’a gönderilmektedir. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nin de imkanlarının kısıtlı olması ve diğer şehirlerden de buraya gelen patoloji numuneleri ile oluşan iş yükünü kaldıracak yeterli donanım olmaması nedeniyle sonuçların çıkması uzun sürmektedir. İnsan hayatı ve hayatın devamı için gerekli olan böbrek için, hastalıkların belirlenmesi ve en kısa sürede tedaviye başlanması zorunludur. Bu imkanlara sahip olmak her şehrin ve her vatandaşın hakkıdır. Türkiye gibi güçlü bir ülkede büyükşehirlerde bile bu imkanların olmaması kabul edilemez.

Her vatandaşımızın sağlık hakkı vardır. Anayasa ile bu hak güvence altına alınmıştır. Herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama görevi Anayasa ile devlete verilmiştir. Dolayısıyla ilimizde sağlık müdürlüğü, sağlıkla ilgili aksaklıklardan birinci derecede sorumludur. Müdürlüğün görevi sorun oluşmadan önlem almaktır. Elbette bu şekilde bir tutum gelişmiş ülkelerde mümkündür. Fakat en azından oluşan sorunun çözümünün sağlanmasını beklemek çok da büyük bir beklenti olmayacaktır. Üstelik bu sorunlar oluşmadan önce sahada aktif görev yapan sağlık personellerinin dikkatini çekmekte ve muhtemelen uyarılar yapılmaktadır. Yeter ki dinleyen bir idareci olsun! Yeter ki çözüm önerilerine kulak verilsin! Yeter ki sorunları önceden dile getirenler, idare tarafından dışlanmasın! Kurumlar böyle yönetilmelidir. İdarecilik böyle olmalıdır.
Göreve başlayalı henüz kısa bir zaman olmuş olan İl Sağlık Müdürümüz’ün sorunları tespit ettiği ve çözüm için çalıştığını gözlemlemekteyiz. Bu noktada da kendisine büyük görev düşmektedir. Böbrek rahatsızlığı nedeniyle il dışına gitmek zorunda kalan hastaların bu mağduriyetinin en kısa sürede çözülmesi gerekmektedir.

Sağlık müdürümüzün önemli sınavlarından biri de bu olacaktır. Şanlıurfa gibi büyükşehirde patoloji ile ilgili eksikliklerin olması, başka bir şehre muhtaç kalmak zorunda kalınması, hastaların bu sorun nedeniyle böbrek hastalıklarının tedavisi için şehir dışına çıkmak mecburiyetinde olması son derece büyük bir sorun ve mağduriyettir. Sağlık müdürlüğünden bu sorunu gündemin ilk sıralarına alarak en kısa sürede çözülmesini bekliyoruz.
Sağlıcakla kalın.

YORUM YAP

Şu anda Orhan Haliloğlu adlı kişinin yorumuna cevap yazıyorsunuz. Cevabı iptal etmek için tıklayın.
Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Orhan Haliloğlu 26.08.2025 13:16

Evet Nefroloji rahatsızlıkları genellikle ülkemizde epeyce yaygın*Bu tür rahatsızlıklar oluşmaması adına günlük tüketim ihtiyaçları büyük önem taşımaktadır.Örneğin içilen suya dikkat edilmesi ve kilo başına 40 gr şu içilmesi , içilen su soğuk değil ılık olması ve mümkünse oturulmuş pozisyonda olmazsa olmazlardan gereksimlerdendir***
Hasta olmayan sağlıklı bir insanın çok derdi vardır Oysa hasta olan bir insanın dertleri yoktur sadece bir derdi vardır ***
Not: Genellikle insan oğlu ne yiyeceğini ne içeceğini ve ne kadar ve ne zaman bilgilererine pekte sahip değildir * Kıssadan maalesef sütünü bile içme’memiz gereken bir inek kadar ne yiyecegimizi bilmiyoruz***Evet bir inek hangi otu otlaması ve hangisini de otlama’masını çok iyi bilir*Ne yazık ki biz insanlar bu konuda sınıfta kalıyoruz***Doğru bildiğimiz öğretilen yanlışlar ve çok enemli eksiklerle doluyuz***Eğer kahvaltı yapılmaz ise aç kalarak zayiflarız düşüncesi – oysa tam tersi daha fazla Trigliserid Üçlü yağlar biriktiririz buda daha fazla kilo almak anlamına gelir***Buradaki yanlış veya eksik bilgi nerede! Eksik bilgi aç kalarak zayıflanır doğru amaaa insan mekanizması zayıflamayı yani birikimi yakmaya tam 14 saat sonra başlar***Örneğin yetişkinler inek sütü icçerlerse ki içiliyor içeriğindeki lanet olası Kuzeyin proteyinin yüzünden Diyabet Tip 2 ye sebeb oluruz***
Siz hiç insanın dışındaki canlıların doğduğundan sonra hayati boyunca süt içmeyi devam eden kaç türü var***
Neyse
Saygılarımla
Sağlıklı kalın

Yanıtla