Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye’nin 2022 yılına sorunlarını çözememiş, üstelik, daha da ağır hale gelmiş olarak girdiğini öne sürerek, “Türkiye, 2022 yılına üşüyerek giriyor” dedi.
Sarıgül, Sivas’ta düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“2021 nasıl geçti? 2022 yılından ne bekliyoruz?
Konuşmama bunları değerlendirerek başlamak istiyorum. 2021 yılında neleri konuştuk? Şöyle bir bakalım:
Pandemi, sel felaketi, orman yangınları.
Kadına şiddet.
Yolsuzluklar, usulsüzlükler, haksız atamalar.
İttifak tartışmaları, döviz kurları, işsizlik, ardı ardına gelen zamlar, geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı!
Önümüzdeki yılın da, maalesef bu yıldan kötü geçeceği anlaşılıyor!
Çünkü; Türkiye 2022 yılına sorunlarını çözememiş, üstelik, daha da ağır hale gelmiş olarak giriyor.
Emekliler, ekmek kuyruklarında giriyor.
Gençler, iş bulamadan, çocuklar, iyi beslenemeden giriyor.
Esnaf siftah yapamadan, çiftçiler, borç içinde giriyor. Çiftçilerimiz tarlalarına gübre atamıyor. Traktörlerine mazot koyamıyor.
Kadınlar, eşitsizlik ve şiddet içinde giriyor. Engelli kadrolarına atamalar yapılmadan giriyor.
3600 ek gösterge çıkmadan giriyor.
EYT’liler hakkını alamadan giriyor.
Kısacası, Türkiye’de halkımızın büyük kısmı 2022 yılına haksızlık, adaletsizlik ve eşitsizlik içinde giriyor!
Huzursuzluk, güvensizlik ve yoksulluk içinde giriyor ve en kötüsü ne biliyor musunuz? Türkiye 2022 yılına mutsuzluk ve endişe içinde giriyor.
Başı dik insanlar memleketinde, yiğidoların diyarında, tarih ve kültür şehri Sivas’ta olmaktan son derece mutluyum.
Sivas’ımızın yiğit, mert insanlarını sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.
Basınımızın değerli temsilcileri,
Sivas, gelişmeye müsait bir ilimiz olduğu halde her zaman en çok göç veren bir il oldu. Bunun nedeni işsizliktir. İşsizliğin olmaması için üretimin olması gerekir.
Üretim nerede olur? Tarım ve hayvancılıkta olur, sanayide olur.
Sivas, Ak Parti’ye hep destek vermiş ama Ak Parti Sivas’a iş ve aş sağlayan yatırım yapmamış.
Devlet gereken desteği verse Sivas kalkınır, Sivas Türkiye’yi beslerdi.
Sivas’ımızın sorunlarını biliyoruz.
Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattı 13 yıldır bitirilmeyi bekliyor.
Sivas 6’ncı bölgeden, özel teşvikten faydalanmak istiyor.
Kızılırmak Sivas’tan doğuyor ama Sivas’ta su problemi var. Gemerek Barajı bitmedi.
Kuzey Çevre Yolu Sivas için önemli bir proje bunun yapılması lazım.
İnşallah bu sorunları çözen biz olacağız. Sivas’ı daha zengin ve her alanda daha gelişmiş yapmak inşallah bize nasip olacak.
Türkiye dolarla yatıyor, dolarla kalkıyor. Gözü kulağı döviz kurlarında yaşıyor.
Kur yükseliyor panik oluyoruz, düşüyor bayram yapıyoruz.
Ama asıl sorunlarımız yerinde duruyor. Kura müdahale etmek, ateşi çıkan hastaya aspirin vermektir. Oysa yapılması gereken ateşin neden çıktığını bulmak ve onu tedavi etmektir. Nedir bunlar?
EKONOMİNİN CAN DAMARI GÜVENDİR
Güven olmazsa yatırım olmaz,
Güven olmazsa eline para geçen dövize koşar. Güven ortamını sağlamanın ilk şartı ülkeyi demokrasi ve hukukun üstünlüğü içinde yönetmektir.
Ekonominin ahbab-çavuş ilişkisine değil, kurumlar ve kurallara dayalı olması gerekir.
Liyakate önem vermek, ekonomiyi ehil ellere teslim etmek, Merkez Bankası’nın işine karışmamak şarttır.
Değerli basın mensupları,
Dövizde neler oldu? 20 Aralık’ta dolarla kimler oynadı?
İçeriden bilgi alanlar kimlerdi? Kamuoyu bunları merak ediyor.
Dün kuru köpürtenler, bugün köpüğünü aldık diye övünüyorlar.
Sayın Erdoğan, ‘‘Kur atağını bir saatte önledik!’’ diyor. Madem 1 saatte önleyebiliyordunuz, niye bir ay önce önlemediniz?
Dolar yükseliyor, olan fakir fukaraya oluyor. Dolar düşüyor, olan yine fakir fukaraya oluyor.
Şirketlere hazine garantisi verdiler. Şimdi zengine faiz garantisi veriyorlar.
Her zaman yaptıkları gibi fakirden alıp zengine veriyorlar. Döviz iniyor ama ekmek kuyrukları devam ediyor.
Pahalılık, işsizlik, yoksulluk devam ediyor. Yapılan zamlar yerinde duruyor.
Ülkemiz çok zor günlerden geçiyor. Oysa böyle olmayabilirdi.
Ak Parti’ye verilen imkan ve destek hiçbir partiye verilmemişti.19 yıl, tek başlarına iktidar oldular.
Kamu ihale kanununu 200 kez değiştirdiler.
Ama ekonomideki yapısal sorunlarla ilgili bir tane reform yapmadılar.
Mecliste sayıları vardı, kamuoyunda destekleri vardı. Yapabilirlerdi, ama yapmadılar. Ekonomimiz o nedenle bu hale geldi.
Ak Parti kadrolarının çok değişik bir siyaset anlayışları var. Ak Parti’yi eleştirmek düşmanlık oluyor.
İktidardan gitmelerini istemek suç sayılıyor. Başarılı olunca biz yaptık diyorlar.
Başarısız olunca dış güçler yaptı diyorlar.
20 yıl önce 20 milyon ton buğday üretiyorduk. Şimdi de 20 milyon ton buğday üretiyoruz.
20 milyon tonu, 50 milyon tona neden çıkarmadınız? Onu da mı dış güçler engelledi? Yılda 50 milyon ton buğday üretsek, Türkiye güçlü ve zengin bir ülke olurdu.
120 milyar dolarlık tarım ithalatı yaptınız. Onu da mı dış güçler yaptırdı?
Hayvan ithalatına 10 milyar dolar harcadınız, onu da mı dış güçler yaptırdı.
Bu paraların onda birini Sivaslı besicilere, çiftçilere verseydik, Sivaslılar para kazanırdı.
Türkiye’de buğdaya, ete, süte doyardı.
Amerikası, Avrupası bir araya geldi. Pamuk ekmeyin, tütün ekmeyin, pancar ekmeyin dediler. Ekmedik.
Çiftçiye destek vermeyin dediler. Çiftçiye destek vermedik köyler boşaldı.
TARIM VE HAYVANCILIĞI GELİŞTİRMEMİZ LAZIM
Anadolu’yu canlandırmamız, tarım ve hayvancılığı geliştirmemiz, fabrikalar kurmamız lazım. Bunları yapacak olan parti TDP’dir.
Değerli basın mensupları,
TDP parlamenter demokrasiden yanadır. Tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü meclis,
bağımsız yargı istiyoruz.
TDP, ne yapacağını, nasıl yapacağını bilen, vicdanlı ve ehil kadrolardır.
TDP olarak, iş başına geleceğiz ve ülke sorunlarını biz çözeceğiz.
Ülkemizi hukukun üstünlüğü ve demokrasi içinde yöneteceğiz.
Bizim iktidarımızda devlet adil olacak, vicdanlı, şefkatli ve merhametli olacak.
Bizim tercihimiz zenginden yana değil, işsizden, emekliden, esnaftan, çiftçiden, memurdan ve engelliden yana olacak. Eğitimde fırsat eşitliği sağlayacağız. Üretim, üretim, üretim diyeceğiz. Neye ihtiyacımız varsa hepsini ülkemizde üreteceğiz.
Özel sektörün girmediği alanlara devlet yatırımı yapacağız.
Köylerimizi yeniden canlandıracağız. Şirketlere hazine garantisi değil, çiftçiye alım garantisi vereceğiz.
İthalatçıdan yana değil, çiftçiden yana olacağız.
Çiftçilerin bankalara, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini sıfırlayacağız.
İlaç, mazot, gübre ve yem maliyetlerini düşüreceğiz.
Jete, yata hangi fiyattan mazot veriyorsak, çiftçinin traktörüne de mazotu o fiyattan vereceğiz.
Tarıma, turizme, teknolojiye, tekstil ve ticarete önem vereceğiz.
TDP iktidarıyla ülkemize varlık, bolluk, bereket gelecek.
Türkiye, geniş bir nefes alacak, rahata kavuşacak.
Yeni yıla girerken dilek tutmak adettir. Türkiye Değişim Partisi olarak,
2022 ekmek kuyruğundaki amcaya hakkını helal ettirdiğimiz bir yıl olsun!
Çocuklarımız iyi beslenebilsin. Çocuklarımız demokratik, özgür bir ortamda büyüsün.
Herkesin işi, aşı, evi olsun. Hak, hukuk, adalet olsun. Barış kardeşlik ve huzur olsun.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin yeni yılını kutluyorum.”