17. IDEF; TÜRKİYE’DEN GÖZDAĞI
Bu sene 17.si düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı tam bir gövde gösterisiydi.
Finali Türkiye ile yapacak olanlar, ‘İran’ın yerini Türkiye aldı’ deyip Akkuyu’ya göz koyanlar iyi düşünsün.
IDEF’te öyle silahlar sergilendi ki akılları durdu. Garibim Yunanistan’ın dili tutuldu, Türkiye ile iyi geçinmekten başka çareleri yok. Onlar rakibimiz bile olamaz. Artık o kabadayılık günlerine, ‘köprüleri vurur döneriz’ afurmalarına dönemezler. Anlamaları lazım ki köprüleri vurmak için harekete geçebilirler ama değil dönmek, gelemezler bile.
Bütün dünya imrenerek, ülkemize düşmanlık güdenler endişe ile izledi. İşte yeni dünya düzeninin Türkiye’si.
Yiyorsa gelin hadi…
Kaan, Hürkuş, Aksungur, Bayraktar biliniyor. İHA, SİHA ve sürü dron teknolojimiz artık sıradan hale geldi. Tayfun Blok4 ise yeterince ses getirdi.
Ben az bilinen üçünden söz etmek istiyorum. Çelik Kubbe, Gazap, Hayalet. Roketsan harikalar yaratıyor.
Çelik Kubbenin şakır şakır işlediği açıkça ilan edildi. ‘Delerim’ diyen beri gelsin. Bakalım girdiği yerden çıkabilecek mi. Çelik Kubbe, içinde S400’lerin de bulunduğu aklımda tutamayacağım kadar çok entegre yerli enstrümandan oluşuyor. Hiç kaçarı yok. Biri sekse ikinci, üçüncüsü… yedinci, sekizinci… Sivrisinek giremez. Varsayın bir magnetik kubbeyle kapladık. Nükleer başlık bile ülkemize ulaşamadan berhava olacak.
Gazap bir terminatör. Bir akıllı füze. Arayıp buluyor imha ediyor. Mağara ve sığınaklar için tam imha yeteneğine sahip. İçerisinde 10 bin parçacık var, patladığı zaman 1 km yarıçapındaki bir alana etki ediyor. Nükleer başlık taşımadığı halde nükleer bomba etkisi yaratıyor.
Hayalet ise katman delici. Dikeyde 90 metre yatayda 160 metre tesir mesafesi var. Beton blokları yokmuş gibi delip geçiyor. Bu teknoloji kimsede yok. Amerika’nın, İran’a attığı bombanın tesir mesafesi 60 metre. Hayalet denmesinin sebebi radara yakalanmadan hedefe ulaşıyor. Derinliğe indikçe izini kaybettiriyor. Adeta görünmez hale geliyor.
Şapşalın biri çıkmış, bunlara bakıp ‘savaş seviciliği yapılıyor’ demiş. Belki onun gibi düşünen 3-5 daha vardır. Dünyadan bihaber. Kimseye saldırma niyetimiz yok. Ama ülkemizi korumak, çocuklarımıza, torunlarımıza miras bırakmak gibi bir yükümlülüğümüz var. Bütün bunlar o işe hizmet. ‘Çok şükür, çok şükür bugünü de gördüm, ölsem gam yemem gayri’.
Sahi ya; hani biri vardı ‘kim saldıracak bize’ diyordu. Ne kadar ileri görüşlüymüş. İşte o gün, bugündür.
