
30 yıllık Azerbaycan-Ermenistan savaşını bitiren,
40 yıllık PKK terörünü bitirme noktasına getiren,
46 yıl sonra Kapalı Maraş’ı açan,
45 yıllık FETÖ yapılanmasını çökerten,
86 yıl sonra Ayasofya’yı cami yapan,
150 yıllık hayal olan Taksim Camii’ni inşa eden,
dünyanın en modern havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı’nı kazandıran,
İHA, SİHA, uzun menzilli füzeler, savaş gemileri, hava savunma sistemleriyle savunma alanında çağ atlatan, şehir hastaneleriyle sağlıkta devrim yapan, pandemi döneminde milletin umudu olan,
Milli Muharip Uçağımız KAAN’ı, yerli otomobilimiz TOGG’u ürettiren,
Marmaray, Avrasya Tüneli, hızlı tren hatları ve bölünmüş yollarla Türkiye’yi birbirine bağlayan,
Çamlıca Camii ve Çamlıca Kulesi’ni yükselten,
Osmangazi, Yavuz Sultan Selim ve 1915 Çanakkale Köprülerini inşa ettiren,
Yusufeli ve Hopa barajlarını hizmete açan,
Evde bakım hizmetleri, yaşlı ve yoksul destekleri, sosyal yardımlar, TOKİ ile yüz binlerce vatandaşı ev sahibi yapan,
sismik araştırma ve sondaj gemilerini denizlere süren,
ilk uçak gemisi projesini hayata geçiren bir siyasi irade…
Bunların yanı sıra:
Üniversite sayısının artırılması,
Savunma sanayi yatırımlarının hızlanması,
Doğalgaz ve enerji projeleri,
Milli uzay programı adımları,
Yerli aşı çalışmaları,
Tarım ve sulama yatırımları,
Gençlere verilen burs ve destekler,
gibi saymakla bitmeyecek icraatlar da tarihe not düşülmüş durumda.
Peki, bütün bunlara rağmen “neden hâlâ sevilmez?”
Bu sorunun cevabı aslında kutsal kitabımızda, Bakara Suresi’nde açıkça dile getiriliyor:
> “Siz onlardan olmadıkça sizi sevmezler.”
Evet, bazen hizmet etmek, kalkındırmak, güçlendirmek yetmez.
Asıl mesele, temsil edilen değerlerdir. Bu yüzden Ak Parti’nin hizmetleri halkın büyük çoğunluğunun gönlünde yer ederken, bazı çevrelerin tepkisini çekiyor.
Çünkü güçlü Türkiye sadece içeride değil, dışarıda da bazılarını rahatsız ediyor.
Çünkü bu hizmetler sadece beton ve demir değil; milli irade, bağımsızlık ve dik duruştur.


