DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Dünyanın Asıl Sahibi Kendisini Hatırlatacaktır

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dünyanın Asıl Sahibi Kendisini Hatırlatacaktır
0

Taşı toprağı altın şehir İstanbul!

Kiminin vezir olduğu, kiminin rezil olduğu, kiminin yerle bir olup gittiği, kiminin de sokaklara düştüğü taşı toprağı altın şehir İstanbul!

İnsanlar İstanbul’a farklı amaçlarla gelirler. Kimileri zengin olmak için, kimileri iyi bir iş bulmak için, kimileri iyi bir eğitim almak için, kimileri ünlü olmak için, kimileri kariyer basamaklarını hızla çıkmak için… Yani herkesin İstanbul’a gelme sebebi var. Herkesin kendine göre bir bahanesi var. Kısacası herkesin bir hikayesi vardır. 

İnsanlar İstanbul’a her ne sebeple gelirse gelsin, maalesef İstanbul eski İstanbul değil. İstanbul insanların kolay iş bulduğu, insanların kolay zengin olduğu, insanların iyi bir kariyer elde ettiği, insanların iyi bir eğitim aldığı eski İstanbul değil. İstanbul artık çok zor bir şehir. İstanbul artık insanların çok zor şartlarda yaşam süreceği ve binlerce insanın rezil rüsva olduğu, hatta binlerce insanın kötü yola düştüğü bir şehir haline geldi.

Bin bir umutla İstanbul’a gelen insanlar önce iş aramaya başlıyor. Ama maalesef binlerce insan umutla geldiği İstanbul’da istediği şartlarda iş bulamıyor, ya da bulduğu işten kazandığı para ile geçinemiyor. Bu yüzden insanlar bir müddet sonra ruhsal olarak bunalıma giriyor. Bu bunalım sonucu insanlar ya sokaklara düşüyor, ya aile faciası yaşıyor, ya memleketine geri dönüyor, ya da umutlarını yitirmiş olarak kolay yolu seçiyor. Hayalleri yok olup giden, büyük umutlarla geldiği İstanbul’a küsen ve umutlarını boğazın serin sularına bırakıp, ardına bakmadan geri dönen insanların psikolojisini anlamamak hiç de zor değil. 

Ya baba ocağına, ya da yeni hayaller. kuracağı farklı bir şehirlere …

Bundan yıllar önce köylerinden bir bavul eşya ile İstanbul’a gelip, gecekonduda yaşayan, hatta hazine yerlerini çeviren ve kendi malı gibi yıllarca gasp edip, daha sonra gasp ettiği toprakların tapusunu alan ve sonra da gasp ettiği binlerce metrekare arazileri müteahhitlere satarak zengin olan o kadar çok şanslı insan var ki! “Devletin malı deniz yemeyen domuz” felsefesi ile hareket eden, devletimizin milyonlarca metrekare arazilerini bir şekilde gasp edip, hatta manfa usulü ile insanlara satıp, zengin olan çok insan var ki! 

Ama bu insanların bilmedikleri bir şey var;

“Devlet malından bir hırka bile aşıran savaşta bile ölse şehit olamaz.” Hz.Muhammed (S.A.V). Hal böyle olunca da devletimizin toprağını gasp edip, kendi malı gibi kullanıp, daha sonra satan insanların sonunu düşünmek hiç de zor değil. İlahi adalet mutlaka tecelli edecektir.  Devletimizin toprağına göz koyarak ve kendi üzerine yaparak zengin olmuş insanlara bir çift sözüm var; “Yüce Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz”… Benden söylemesi. 

Öyle ise herkes devletimizin malına çöksün ve devletimizin toprağını gasp edip, kendine tapu çıkartıp ev yapsın. Hatta devletimizin toprağını satarak zengin olsun öyle mi? Yok öyle yağma. Bu yapılanları ve bu olan biteni birileri görmezden gelebilir. Ama unutmayın Yüce Allah her şeyi biliyor ve her şeyi görüyor. Ayrıca Yüce Allah’ın bir adaleti vardır. Çünkü Yüce Allah’ın adaleti hiç bir zaman şaşmaz. 

Oynayın bakalım, çalın bakalım, fakir fukaranın hakkını yiyin bakalım, devletimizin malını talan edin bakalım… Bu dünyada bir şey yok. Asıl dünya öldükten sonra başlayacak. Asıl olan dünyada mizan kurulacak. Herkes bu dünyada ki yaptıklarının hesabını verecek ve bedelini ödeyecektir. Bu dünya fani dünya…

Şimdi konumuza dönelim…

Evet bu dünya fani dünya. Bizler bu dünyada birer emanetçiyiz. Herkes bir şekilde yaşayıp gidiyor. Kimileri zengin olmuş, lüks içinde yaşıyor. Kimileri de zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Ama gün gelecek dünyanın asıl sahibi kendisini hatırlatacak. Bu dünyanın asıl sahibi Yüce Allah’tır. Ama maalesef insanlar bunu sürekli olarak unutuyor.

Dünyanın asıl sahibinin kendileri olduğunu sanan insanlara Yüce Allah bir şekilde musibetler ve belalar vererek, dünyanın sahibi olduğunu ispatlıyor. Bu asırlar boyu böyle olmuştur. İslam dinine bağlı olmaktan çıkıp, türlü türlü pisliğe bulaşmış, toplumda tüm günahların işlendiği zamanlar, Yüce Allah o toplumlara mutlaka bir musibetler vermiştir; Ya depremler, ya salgın hastalıklar, ya sel baskınları, ya kuraklık, ya tsunami… 

” Kul kaderini yaşarmış “

Hani demiştik ya bu dünya fani dünya. İş te geldik gidiyoruz. İnsanlar günahıyla sevabıyla ömrünü tükenip, Allah’ın huzuruna çıkarak hesap vereceklerdir. Son yıllarda toplum iyice bozuldu. Devletimizi soyanlar, milletimizi dolandıranlar, kul hakkı yiyenler, yetim hakkı yiyenler işçilerin haklarını vermeyenler, hem gizli gizli eşlerini aldatanlar, hem gizli gizli zina edenler, hem de ulu orta insanlara aldırış bile etmeden, açık açık zina edenler, haram yiyenler, fırsatçılar, soyguncular, stokçular… Ne ararsanız var !

Tüm bu ahlaksızlıkların ve tüm bu yaşananların mutlaka hesabı sorulacaktır. Bundan hiç bir şüpheniz olmasın. Tüm bu olanlardan sonra Yüce Allah kendini hatırlatacak ve gücünü tüm insanlığa gösterecektir. Unutmayalım! bu günler çok uzak değil. Aksine Yüce Allah’ ın kendini hatırlatacağı günler çok yakın. Ne diyelim Yüce Allah sonumuzu hayır eylesin inşallah.

Saygılarımla!

Ayhan Yalçın 

Köşe Yazarı , 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi ,İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi,Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO

YORUM YAP