BIST 100
10.208,76 -1,56%
DOLAR
41,9549 0,08%
EURO
48,9483 0,09%
GRAM ALTIN
5.750,02 0,40%
FAİZ
40,62 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
70,32 0,61%
BITCOIN
107.981,00 -0,85%
GBP/TRY
56,3745 0,12%
EUR/USD
1,1662 0,06%
BRENT
60,93 -0,59%
ÇEYREK ALTIN
9.401,29 0,40%

FEVZİ SUYUN DA BUGÜN HAKKA YÜRÜDÜ

Ekran Alıntısı

İbrahim Halil ÇELİK

Fevzi Suyun ile Mehmet Cambaz ayrılmaz ikili idiler Urfa Belediyesinin. Biri Fen İşleri Müdürü; diğeri ise, Reis muavini idi. Biri benim akrabam, diğeri ise ; 11 Nisan Kurtuluş İlkokulu’ndan sınıf arkadaşımdı. Kader bizi Belediye de yeniden bir araya getirdi.
Fevzi Suyun ile Mehmet Cambaz : Urfa Belediyesinin iki kadim ayrılmaz mühendisleriydi. Onlara diğer resmi dairelerde çalışanlar hep gıpta ile bakarlardı. Onların bu uyumlu çalışmaları Urfa’da dilere destan idi.
Biri köylünün güler yüzü, diğeri ise kadim Urfa’nın iflah olmaz kültürde varisi idi. Mehmet Cambaz çocukluktan beri baba mesleği kürkçülükte de mahir bir kürkçü idi. Onunla eskimez hukukumuz vardı. Vay felek vay! Ne günlerdi o günler? Her gelen günü gelince gidiyor o asli vatanına. Bizleri de gariban bırakıyorlar bu yanda. Fevzi’nin vefat haberini de oğlum Mikdad Lamih’in mesajından okuyunca çok üzüldüm. Güzel bir insan daha kaydı aramızdan dedim kendi kendime.
Allah rahmet eylesin her ikisine de.
Mehmet Cambaz erken göç etti bu fani dünyadan. O, bu dünya sürgününü erken bitirdi. Tatlı insandı Mehmet Cambaz. “Babe” der söze giriş yapardı herkesle. O, sofi meşrepti. Yüzü çok yumuşak ve güleçti. Hatta ilkokul da okurken bile onun sıfatı sofi idi biz arkadaşları arasında. Onun sesi ilkokulda da çok güzeldi. O iyi uzun hava çeker ve iyi hoyrat okurdu. Muhasebe Müdürü Osman İnci ile karşılıklı birer tek söylediler mi ; tadına doyum olmazdı. Osman ile onun sesi asla sıtma görmemişti mübareklerin. Sıra Gecelerinde , dost meclislerinde sevenleri , dostları keyifle dinlerdi bu ikisini. Osman ele avuca sığmazdı. Onların sohbetleri gönüllere inşirah verirdi.
Onlar Tılfındır tepesinden ünleseler ; sesleri Karaköprü’den duyulurdu. Aynen Bekçi Bakır Yurtsever gibi. Urfa hoyrat ve uzun hava geleneğini yaşatan sesler arasında onları sesleri de aranırdı. Urfa da; öteden beri Urfa Belediyesi ses ve müziğin harman olduğu yerdi. Daha nice cevherler saklıyor şimdi bu koca Belediyeler sinesinde. Kültür Müdürlüğü ile Konservatuar müdürlüklerini işte bu zenginliğin derlenmesi ve daha da yaygınlaşması için kurmuştuk Belediye bünyesinde.
Fevzi Suyun onlara göre daha dingin , sakin ve bir o kadar da heybetli biri idi. Onun o iri gövdesine oranlı kocaman bir başı , güleç yüzü ve içten gelen tok bir sesiyle; o ,mengene gibi kocaman elleri onu ayrı biri yapıyordu. O, tam bir Karakeçili beyi idi . Zaten de öyle idi. Hacı Osman Badıllı dayısıyla arası çok iyi idi. Onların köydeki sohbetlerini şimdiki gibi hatırlıyorum . Hele Rahmetli Hacı Halil Badıllı, Hacı Şeyho Badıllı , Hacı Osman Badıllı ve diğer dostlarla olan sohbetlerini özledim şimdi.
Fevzi’nin o kocaman elleriyle bilmeden tokalaşan biri oldu mu , yandı demekti ? Tokalaşanın eli sanki mengeneye sıkışmış gibi olurdu. Bir hafta tokalaşan o el , iş görmez olurdu . Onun bu halini bilenler onunla asla tokalaşmazlardı. Onun için Fevzi’nin eli bayramlaşmalarda çoğunlukla hep boşta kalırdı. Son demlerinde bu işten vazgeçmiş gibi idi.
Elleri böyle mengene gibi olan benim tanıdığım biri daha vardı. O da esnaftan Hacı Bahaeddin Açıkyol idi. Hacı Bahaeddin Açıkyol ile aynı zamanda Fevzi ile Cambaz’ın tarikattaki yol arkadaşları idi.
Mardin yolu üzerinde , Zirai Aletler Fabrikasını geçince ; şimdiki Şefkat Petrolün yeri için ilk proje aşamasında belediyeye işleri düşmüştü. Oradaki arsada Belediyenin bitişik artık parseline ihtiyaçları varmış. Belediyenin bu artık arsasını almazlarsa petrol yeri için bakanlıktan müsaade alamıyorlarmış. İşte bu nedenle Belediyenin o artık parselini satın almak için Hacı Bahaeddin Açıkyol , Fevzi Suyun ve Mehmet Cambaz başkanlıkta ziyaretime gelmişlerdi. Anlatmışlardı konuyu. Dinlemiştim onları. O parseldeki belediyenin o artık yerini satmamız gerekiyordu. Bunu bana ilettiler.
Ben çok sevindim.’ Olur !’ dedim. Onlarda sevindiler. “ Şeyh Efendinin paraları Belediyemizin kasasına girerse, kasamız bereketlenecektir . Zaten bu ara para ödeme sıkıntısı çekiyoruz. Bu para bize çok iyi gelecek ! Çok iyi gelecek! ” demiştim . Tabii bilmiyorlarki ben bu arsayı çok yüksek bir bedelle satacaktım onlara. “ Gelecek encümende bedelini belirler , onlara satarız. Benden selam söyleyin Şeyh Efendiye !.”demiştim. Ayrıldılar. Uğurlardım onları. Bu dediğime pek sevinmediler. Araştırtırdım. Arsayı emsallerine göre o zaman arsanın merte karesine çok yüksek bir fiyat koyduk . Fiyatı duyunca onlar : “ Böyle bir fiat olmaz !” diye kızdılar. Onlara : “ Selam söyleyin Şeyh Efendiye , onun bu parası bizim kasayı bereketlendirecektir . O, bu parayı çok bulur kabul etmezse şayet ; ben kendi maaşımdan öderim !” demiştim.
Üzülmüşlerdi benim bu yaptığına. Ama bu dediklerimi de aynen aktarmışlardı Şeyh Efendiye. O da çok memnun olmuş benim bu söylediklerime ve parayı hemen ödemelerini söylemiş onlara. O zaman bu olay Urfa’da gündem olmuştu. O zaman boş olan bu yere bu kadar para gerçekten çok idi. İlk söylediğimde yüzleri buza kesen , gönüllerinde fırtınalar kopan aziz dostlarımın ; Şeyh Efendinin oluru üzerine bu kez gönüllerinde deryalar akmış ve yüzlerinde güller açmıştı. Biz de böylece hem kendimizi, hem de Şeyh Efendiyi büyük bir yükten kurtarmıştık.
Başka bir anekdot daha.
Fevzi Suyun; 1989 Belediye Başkanlığı Seçimlerinden kısa bir müddet önce makama geldi. “ Başkanım biraz konuşmak istiyorum! ”dedi. “ Hay hay! “ dedim.
Mırralarımızı söyledik. Talimat verdik kimseyi içeri almayın ve telefonu da bağlayın diye . Fevzi başladı konuşmaya : “ Bu seçimlerde ben de aday olmayı düşünmüyorum. Şayet beni aday gösterirlerse ya Doğru Yoldan ya da ANAP tan aday olacağım. Size Başkanım şimdi istifa dilekçemi vereceğim. Ama bunun kimseler tarafından duymasını istemiyorum. Şayet aday olmazsam sonuna kadar sizinle olacağım. Aday olursam da saha da Başkanlık için sizinle kıran kırana yarışacağım ! ” dedi saf ve katıksız bir şekilde. Anlatımtan sonra içi huzur dolmuştu. Derin bir nefes aldı. Ben de hayran kaldım bu saflığına. Zira niceleri vardı ki, saman altından su yürütüyorlardı. “ Tamam FEVZİ, tamam ! “ dedim. Çok sevinmişti benim bu jestime. İki rakip veya iki refik olarak çalışacaktık bu seçimlerde. Ama benim umudum refik olarak çalışamaktan yana idi. Bunu kendisine belli etmemiştim tabii.
Seçimlere çok yakın bir dönemde ‘ GAP’ın Başkentine’ yarışır Eyyübiye bölgesinde Yenice mevkindeki Buğday Pazarı projemizi hayata geçirmeye karar verdik. Bunun için eski Buğday Pazarı esnafına ve yeni bu işleri açacak esnafa da dükkan yerlerini satmaya karar aldık. Meclisten aldığımız bu kararın icraata fiilen geçmesi için de Encümende fiyat belirlemeye çalışıyorduk. Benim niyetim bu seçim arefesinde arsayı biraz ucuza esnafa satmaktan yana idi. İstediğim şekilde fiyatı Encümende belirledik. Herkes imza atacak ve dışarıda bizden haber bekleyen esnafa müjdeyi verecektik ki, yekten davudi bir ses:
“ Başkanım! Ben itiraz ediyorum bu fiyatlara ?” dedi. Bu ses Fevzi Suyun ‘un sesi idi. Başkanlık makamı buz kesmiş ve nefesler kısılmıştı. Ben de hayret etmiştim bu ani çıkışa. Acaba Fevzi aday olacak diye mi bu fiyatları yüksek buldu? “ Neden Fevzi ?” demiştim yavaştan.
Fevzi : “ Bu fiyatlar az , daha yüksek fiyata satmalıyız Başkanım. Ben buna itiraz ediyorum! “ demişti. Ben nefes almıştım.
Bu kez şaşırma sırası encümen üyelerinde idi.
Ben kararlı bir şekilde : “ Kararın altına bu itiraz şerhinı yaz Fevzi !” dedim. “ Lütfen arkadaşlar sizler de aldığımız kararı imzalayın!” demiştim. Karar çoğunlukla alınmıştı. Elime geçmiş bu fırsatı kaçırır miydim? Hemen Fevzi Suyun’a hitaben : “ Bu akılla mı benim karşımda aday olacaksın ? “ demiş ve gülmüştüm. Herkeste şaşırmıştı bu dediğime. Ve devam etmiştim: “ Şimdi dışarıda hararetle bizim aldığımız bu kararı bekleyen yüzlerce esnafa senin bu itirazını anlatsam sen bunlardan ömür boyu rey alabilir misin?” demiştim. Onu parayla pulla asla arası olmaz, ama O’ nun gönlü hep hatırla, selamla dolardı.
Hep birlikte gülmüştük. O da gülmüştü. Ve bu itiraz kararının ardında da sonuna kadar durmuştu. İşte Fevzi böyle kendine has biri idi.
Kardeşim Fevzi Suyun bu kadar saf , dürüst ve iyi niyetli biri idi. Onun suyundan ve telinden gidince o, olmayacak şeylere bile evet derdi. Onun bu huyunu bilenlerin sayısı hayli çoktu Urfa’da.
Fevzi Suyun aday olmamış ve ikinci kez yine tüm gayretiyle bana bu seçimde de çalışmıştı 1984 olduğu gibi . Ahirete bizlerden önce giden değerli dost ve mesai arkadaşlarımızla bunun gibi nice acı ve tatlı hatıralarımız vardır. Rahmetli Mehmet Küçük, rahmetli Adil Ersöz gibi değerleri de bu arada anmak gerekir. Allah onlara da rahmet eylesin. Onları tek tek anlatsak ciltler dolar. Şimdilik benden bu kadar. Urfa Belediyesinin iki ayrılmaz dostu Fevzi Suyun da kavuştu Mehmet Cambaz dostuna. Ruhları şad olsun.
Klasik Belediyecilik anlayışına sahip değerli dostlarımızın yanlarına yeni genç ve dinamik beyinleri almıştık . Aldığımız bu kıymetli beyinler o eskilerin yaptıklarına yenilerini de ekleyerek yolumuza devam etmiştik . Hep birlikte Urfa’ya hizmeti ,Hakka hizmet bilmiştik . Biz bir kadro hareketi idik. Bu da bize çok şeyler kazandırmıştı . İşte şimdi o aziz günleri iyilikle hatırlayarak ,yâd ederek özlemimizi gideriyoruz. Ektiğimiz o tohumlar bugün bile hala gümrah şekilde duruyor önümüzde. Ne güzel günlerdi o geçen günler ? Hayali bile cihan değer şimdi! Belediyecilik bir gönül hareketidir. O gönül hareketinden feyzalanlara selam olsun.
Kardeşim Fevzi uzun zamandı hasta idi. Çektikleri onun için inşaAllah ahirette kefarettir. Vadesi yetti onun ve yetti yetmiş dokuz yıllık dünya sürgünü bugün sona edi. Onun ruhu ezeli yurduna geri döndü. Kendisi de bugün bu fani dünya da huzura erdi. Ama sevdiklerini Kurban Bayram arefesinde hüzne boğarak gitti.
Yolun açık olsun aziz kardeşim, yolun açık olsun ! Bizden de selam söyle tüm önden gidenlere. Bizim de sıramız gelecek ve orada birlikte varacağız visale. Bu sene giden dostlarımızın hüzün senesi oldu. Kader bu ne gelir elden.
“ Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber ?”
Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun. Kabrin cennet bahçelerinden bir bahçe olsun. Güzel insanlar güzel atlara binip güzel diyarlara sefer eylediler. Sen de bu göç kervanına dahil oldun. Seferin kutlu olsun.
Başta kederli ailene, acılı evlatlarına, seni seven Belediyedeki tüm mesai arkadaşlarına ve aziz dostlarına ;Yüce Rabbim’den sabırlar diliyorum. Hepimizin başı sağolsun.

İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciün.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?