DOLAR 32,2735 % 0.03
EURO 34,9848 % -0.01
STERLIN 40,7573 % 0.25
FRANG 35,6623 % 0.19
ALTIN 2.458,03 % 0,48
BITCOIN 62.594,00 1.344

FİLİSTİN MESELESİ

Yayınlanma Tarihi : Google News
FİLİSTİN MESELESİ
0

Konu çok yönlü.

Şu an yaşananların insani yönünü daha önce yazmıştım.

Masum siviller katlediliyor, İsrail savaş suçu işliyor, bu çok açık.

Hamas’ın yaptıkları İsrail’in suçlarına mazeret olamaz. Hamas’a terörist diyor ve kendisi terörist gibi davranıyor.

Bu, konunun bir yönü.

Şu an üzerinde duracağım ise başka bir konu.

Bu iş niye böyle oldu? Hamas durduk yerde niye saldırdı, İsrail nasıl oldu da saldırı hazırlığından haberdar olamadı, ABD, AB niye böyle ateşli bir şekilde sürece katıldı? İsrail ordusunun karşısındaki sonuçta bir milis grubuyken ve o ordu bu saldırıyla rahat rahat baş edebilecekken neden ABD, İngiltere ve cümle Avrupa ülkeleri İsrail’e yardım gönderme ihtiyacı duydu?

Neden ısrarla ateşkese karşı çıkıyorlar?

İsrail günler önce ilan ettiği halde niçin o kara harekatını başlatamıyor bir türlü? Hazırlık mı yapıyor hala, yoksa süreci bilhassa mı uzatıyor?

Neresinden bakarsanız bakın, durum acayip.

Altı Gün Savaşında 9 Arap ülkesine karşı savaşan ve işi 6 günde bitiren İsrail ordusu, Hamas karşısında aciz kaldı, diyorlar.

İnanalım mı?

Ben inanmıyorum ve bütün bu hadiselerin bir kurgu olduğunu düşünüyorum.

Masum insanların kanıyla oynanan bir oyun…

Şöyle düşünüyorum,

Şu an dünyanın birçok bölgesinde çatışma ya da çatışma ihtimalleri var, Ukrayna’da, Balkanlarda, Afrika’da. Bütün bu çatışmalar, daha derinden ve ağır ağır devam eden bir hesaplaşma hazırlığının parçaları.

ABD, Çin’le hesaplaşacak.

Çin ekonomisi hızla büyüyor, Çin, ABD’nin kendi tapulu malı gibi gördüğü ülkelerin pazarlarına giriyor. ABD ekonomik olarak gerilerken Çin hem ekonomik ve hem de askeri olarak hızla büyüyor.

ABD, imparatorluğunu korumak için bu gidişi durdurmak zorunda. Buna hazırlanıyor. Ve fazla beklemeye tahammülü de yok. Çok bekler ve askeri üstünlüğü Çin’e kaptırırsa iş işten geçmiş olur.

ABD, Çin’e karşı hazırlıklarını sürdürürken müttefiklerini de sağlama almaya çalışıyor, bu savaşı tek başına yapmayacak elbette. Müteffiklerini yanında sağlam tutmak için de bir takım operasyonlar yapıyor.

Bunlardan biri Ukrayna savaşıdır.

Avrupa ülkeleri ABD’yi bu kavgada kendi başına bırakmak eğiliminde idi. NATO’dan çıkma hesapları yapıyor, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti,” yönünde görüşler seslendiriyorlardı. Derken birden Rusya, Ukrayna’ya girdi. Savaşı burnunun dibinde gören, Rus tehdidini hatırlayan Avrupalılar tekrar dört elle NATO’ya sarıldılar, NATO üyesi olmayan Avrupa devletleri bile üye olmak için kuyruğa girdi.

ABD, Ukrayna savaşından olağanüstü fayda sağladı. Bu savaşta bu güne kadar 13 000 insan öldü, ancak Biden yönetimi sonucu kendisi için başarı olarak görüyordur, kesin.

Gazze-Filistin’deki katliamdan da aynı faydayı sağlamayı umuyorlar.

Arap Devletleri, özellikle Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez emirlikleri ABD’nin hem sadık müttefikleri, hem de para kaynağıydı. ABD, bu ülkelerin petrolünü ve her türlü imkanını tepe tepe kullanıyordu.

Ancak son yıllarda bu ülkeler, Çin’le ilişkilerini sıkılaştırdılar, ticaret hacimleri arttı, karşılıklı bağımlılık yaratacak stratejik anlaşmalar imzaladılar.

Biden, bu gidişe dur demek istiyor.

Nasıl Ukrayna Savaşıyla Avrupalıları korkutup kendi yanına çektiyse, Filistin’deki savaşla da Arapları hizaya getirmeye çalışıyor.

Savaş halini uzatacak, o arada oraya kuvvet yığacak ve Araplara kimin patron olduğunu hatırlatacak.

Halil Coşkun’un yazısı

YORUM YAP