
İş insanı Sarp Yalçınkaya İBB soruşturması kapsamında tutuklanıp itirafçı olanlardan. Türkiye çapında 400 bayiye sahip ve yıllık 500 milyon dolar ciro elde eden TECO isimli akaryakıt firması sahibi
Aşağıda bu kişinin 17 Temmuz 2025 günü verdiği ifadeden bazı bölümler var. Tabi CHP’liler bunlara inanmayacak. İnanmamak zorundalar. Aksi takdirde nasıl keklendiklerinin altından kalkamayacaklarını bilirler. Bu yüzden altından kalkılamayacak daha büyük bir yüke katlanmak zorunda kalacaklar. Aşağıdaki satırları okurken o yükün nasıl bir şey olduğunu anlayacaksınız.
İş adamı Sarp Yalçınkaya, İmamoğlu’nun yolsuzluk parasıyla CHP’yi nasıl ele geçirdiğini şöyle anlattı: “Murat Gülibrahimoğlu bir sohbetimizde bana, Fatih Keleş’in kendisine, ‘Muratcım az kaldı, Ekrem baba cumhurbaşkanı oluyor. Memleketin bütün muslukları bize akacak sabret, şimdi alma zamanı değil verme zamanı, şimdi verirsek baba cumhurbaşkanı olduğunda kürekle verdiğimizi kepçeyle alacağız’ diyerek Fatih Keleş’in kendisini avuttuğunu söylerdi. Ayrıca Fatih Keleş’in kendisine ilk hedeflerinin CHP’yi satın almak olduğunu, bu işi kendilerinin finanse etmesi halinde CHP’de istedikleri kişiyi belediye başkanı yapabileceklerini, istemediklerini şutlayacaklarını, bunun için bir fon oluşturulduğunu, Ekrem İmamoğlu’nun bu fona katkı verenleri el üstünde tuttuğunu, ‘En çok veren sen ol sen el üstünde tutul’ dediğini söylerdi. Daha sonra CHP ele geçirilince Fatih Keleş, Murat’ın yanına gelerek ‘Bak gördün mü paranın gücünü, yüz yıllık CHP’yi aldık’ diye sevindiğini, sığır çobanı Kemal’den kurtulduklarını, Kemal’in ne yediğini ne de yedirdiğini, CHP’nin başına da Ekrem İmamoğlu’nun sevimli şempanzesinin geldiğini, bundan böyle partiyi finanse edenlerin sözlerinin geçeceğini, bu şempanzenin ne söylerse yapacağını’ söyledi. Bu sözleri defalarca Murat’tan işittim.”
2 MİLYAR DOLARLIK FON
Sarp Yalçınkaya sadece Fatih Keleş’ten CHP ile ilgili sözleri bizzat duyduğunu da anlatarak şunları söyledi:
“Tarihini tam olarak hatırlayamadığım bir zamanda yine Murat’ın Etiler’de bulunan ofisine gittim. Ofise gittiğimde burada Fatih Keleş de vardı. Murat, beni Fatih Keleş ile tanıştırdı. Burada sohbet ediyorduk. Murat, Fatih Keleş’e benim güvenilir biri olduğumu, rahatça sohbet edebileceğini söyledi. Buradaki sohbette Fatih Keleş, Murat’a ‘Gördüğün gibi parti işi tamam, parti artık bizde, biz ne dersek parti de bundan sonra o olacak, şimdiki hedefimiz Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olmasıdır, nasıl ki partinin ele geçirilmesi için bir fon oluşturuldu ve bu hususta başarılı olunduysa şimdi de cumhurbaşkanı seçimi için büyük bir fona ihtiyacımız var, bu fona katkı verenler abat olacak. Artık kara göründü, daha çok verme zamanı, alma zamanımız yaklaşıyor, şunun şurasında 2 sene kaldı, imar, iskân, ruhsat sıkıntısı olanları piyasadan bulalım, hangi ilçede büyükşehirde iş varsa kapalım, 1 milyon dolar ve üzerinde para alacağımız her işi üstlenelim, küçük işler ile vakit kaybetmeyelim, imarsız büyük arsalar bulalım, imara açtıralım, kazandığımız paraların yarısını cumhurbaşkanlığı fonuna, yarısını da cebimize koyalım.”
Ayrıca aynı sohbette Murat Gülibrahimoğlu; Fatih Keleş ve Ekrem İmamoğlu’nun kendilerine ‘Cumhurbaşkanlığı fonuna para bulmak için özellikle alışveriş merkezlerini, yalıları, büyük binaları mercek altında tutun, kaçak olan bölümlerini ihbar edin, sonra da yalı, alışveriş merkezi, büyük bina sahipleri ile iletişime geçin ve biz bu işi çözeriz deyip işleri üstlenin, hedefimiz büyük AVM’lerden 10 milyon USD, küçüklerden 5 milyon USD tahsilat yapmak, seçimi kazanmamız için en az 2 milyar dolar paraya ihtiyacımız var’ dediğini söyledi.’’
Bu satırlar Nedim Şener’in yazısından alıntıdır. Şener, yazının içinde ‘okurken Atatürk’ün kurduğu CHP’nin düşürüldüğü duruma da üzülüyorsunuz’ diyor. Ben hiç de üzülmüyorum buna. Eden bulur. Bir gram onurları varsa kimi cumhurbaşkanı yapmaya çalıştıkları günahının altında ezilsinler. Üzüldüğüm şey milletin hakkının nasıl talan edildiği. Aşağılık hırsız sürüsü. Bir kör kuruşa kadar hesabı sorulup cezaları kesilmeli.
Burada adı geçen Fatih Keleş (İmamoğlu’nun sağ kolu) de itirafçı oldu. Kim bilir onun ifadesinde neler var. Nedim Şener yazının sonunda şu soruyu soruyor: ‘İtiraflara iftira diyen Ekrem İmamoğlu bu sözlere, Özgür Özel ise Fatih Keleş’in “Ekrem’in şempanzesi” dediğini söyleyen Sarp Yalçınkaya’ya ne tepki verecekler, iftiradan dava açacaklar mı?’
Ben cevaplayayım iki pişkin. Biri pişmiş kelle gibi sırıtıp, diğeri kendini şempanze değil goril sanıp ‘yalan…’ diye söylenecekler. CHP’liler ise yalayıp yutacak. ‘Dürüstlük’ artık CHP’de anlamı ‘kerizlik’ olan bir kelimedir.


