reklam
hava 20° Çoğunlukla Bulutlu
DOLAR 32,3273 % % 0.22
EURO 35,1092 % % -0.13
GRAM ALTIN 2.308,42 % % 1,36
ÇEYREK A. 3.774,26 % % 1,36
BITCOIN 2.288.335 % 2.61
SON DAKİKA
Google News

PEYGAMBER (S.A.V.) EVLADININ ÖNEMİ NEDİR ?

Son Güncelleme :

24 Aralık 2022 - 13:09

PEYGAMBER (S.A.V.) EVLADININ ÖNEMİ NEDİR ?

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Hamd, Alemlerin Rabbi Allah’a salât ve selâm Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v)’e, Âl-i Âbası, Ehl-i Beyti ve Ashâbı üzerine olsun.

***

Hadisler;Hidayet ve rahmet kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm’in kendisine indirildiği ilim ve Hikmet verilip Melek ile desteklenen indirilen Kur’an’ı herkesten daha iyi anlayan ve âyetlerdeki ilâhî maksadın ne olduğu kendisine bildirilen Kur’an-ı Kerimin tefsiri olan Allah Resûlü’nün (s.a.v.) buyurduklarıdır.

 *

Rabbimizin buyurduğu;
(O peygamberleri) Açık mûcizeler ile ve kitaplar ile (gönderdik) ve sana da Kur’an’ı indirdik ki, kendilerine indirilmiş oldukları (emir ve nehyi) nâsa açıkça anlatasın ve gerek ki onlar da tefekkür edeler. ( Nahl (16) 44.)

Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için Resulullah (Allah’ın Elçisi) en güzel örnektir. (El-Ahzâb /21)

Resûlullah’ın söz ve fiillerini (sünnetini ) kabul ve tasdik etmek ve  günlük hayatına tatbik etmek, Müslümanlar için imanın gereği ve dinin yaşanması için vazgeçilmez olduğunu ortaya koymaktadır.

*

Günümüzde ne yazık ki Efendimizi (s.a.v.) gereği gibi tanımıyor ve bizlere verdiği mesajı da tam olarak idrak etmekten yoksun olduğumuz için bazı hadisi şeriflerini yanlış yorumlayarak ilahi mesajın fevzinden mahrum kalmakta ve bazen de bu yanlış yorumlardan dolayı günaha girmekteyiz.

‘’-Ey Resûlullah’ın kızı Fatıma! Sen de kendini Allah’tan satın almaya çalış; zira senin için de bir şey yapamam.” (1)

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bu hadisi şerifi ile  kıyamet günü ”kendi evladına dahi bir şey yapamayacağı ve Peygamber evladı olmanın bir öneminin olmadığı ”şeklinde tefsir edilmektedir.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.)  kıyamet günü kendi evladına bir şey yapamayacağı ve Peygamber evladı olmanın bir öneminin olmadığı söylendiğinde bu ifade ile;

Peygamber efendimiz (s.a.v.) (haşa) bu dünyada ibadetlerini aksatan kızını ikaz eden sıradan bir baba seviyesine indirilip, itibarsızlaştırılıp sıradanlaştırmaktadır.

 Bu hadisi şerifi bu şekilde söylendiğinde ;

1~Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Kıyamet günü Şefaatinin olmadığı söylenmiş olur.

2~Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ve dolayısıyla evladının bir öneminin olmadığı söylenmiş olur.

3~Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bize ve kıyamete kadar gelecek Müslümanlara iletmek istediği mesajı  anlaşılmamış olur.

***

Peygamber efendimize (s.a.v.) karşı söz, hitap ve üslubumuzda azami hürmet ve titizlik göstermemiz gerekir.

Peygamber efendimize (s.a.v.) iman, itaat, hürmet ve muhabbet  imanın gereği olduğu gibi O’na karşı saygısızlık hakaret ve nankörlük de küfür sebebidir.

Bir Müslüman gaflet ve cehalet ile bile olsa Efendimize karşı saygısızca sarf ettiği bir sözden dolayı yaptığı amellerinin boşa gitmesine sebep olabilir.

*

Resûlullah’ın (s.a.v.) bu hadisi şerif ile Müslümanlara vermek istediği mesaj nedir?

1~Peygamber evladı olmanın bir öneminin olmadığını belirtmek için mi söyledi?
2~Kıyamet günü şefaat hakkının olmayacağını bildirmek için mi söyledi?
3~Bu hadisi şerif ile Müslümanlara iletmek istediği neydi?

*
İnsani ölçülerde bir kişi ikaz edildiğinde, ikaz edilen kişi muhatap olduğu hatayı yaptığında uyarılır.

Hadisi doğru anlayabilmemiz için önce şu soruları cevaplamamız gerekiyor.
~Efendimiz (s.a.v.) bu ikazı neden kızı Hz.Fâtıma’ya (a.s.)  yaptı?

~Hz.Fatma ibadetlerini ve namaz kılmayı ihmal mi ediyordu?

~Evladının öneminin olmadığını belirtmek için söylediyse; aynı ikazı neden, diğer kızları,  Zeynep, Rukıyye ve Ümmü Gülsüm’e  söylemedi?

~Hz.Fatma (a.s.) kimdir?

***
1~Hz Peygamber (s.a.v.) ve evladının önemi nedir?;

Hz. Peygamber (s.a.v.) sıradan bir insan değildir. O Allah tarafından insanlar arasından seçilmiş ve üstün kılınmıştır.

Bunun delili şu ayeti kerimedir;

‘’ Allah, meleklerden de, insanlardan da elçiler seçer. Muhakkak ki Allah, Semî (hakkıyla işiten) dir, Basîr (kemâliyle gören) dir. (Hac / 75)’’

Resûlullah (s.a.v.) sıradan insanlar gibi konuşmaz, nübüvvet nazarıyla geçmiş ve geleceğe bakar Allah’ın emriyle konuşur ve onun sözleri emri ilahi kontrolündedir.

Bir mesaj verdiği zaman en üstün ile en aşağı olanı örnek vererek açıklar ki; insanlar verdiği mesajı doğru ve iyice anlayabilsinler.

Bunun delili şu ayeti kerimedir;

’’ Eğer o Resul bizim adımıza birtakım sözler uydursaydı, onu elimizle yakalar, sonra da onun şah damarını keserdik.’’(Hakka, 69/44-48)

Resûlullah’ın (s.a.v.) bu hadisi şerif ile ifade buyurduğu Peygamberin evladı olmanın önemsizliği değildir.

Bunun delili şu ayeti kerimelerdir;

Rabbin, dilediğini yaratır ve tercih eder. (O’nun seçme ve yaratmasında) onların tercih hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şânı yücedir. (Kasas/ 68)’’

(Elçi melekler):‘’-Allah’ın emrine mi şaşıyorsun? Ey ehl-i beyt, Allah’ın rahmeti, bereketleri sizin üzerinizdedir. Şübhe yok ki, O, asıl hamde lâyık, hayr-u ihsanı çok olandır.’’ dediler.(Hûd/73)

Rabbimizin buyruğunda da görüldüğü gibi Resûlullah (s.a.v.) ve  nesebi Allah (c.c.) tarafından seçkin kılınmıştır.

*

Hz. Fâtıma (a.s.) İslamiyetten yaklaşık bir yıl önce Mekke’de dünyaya geldi.
Hicretin ikinci yılında Hz. Ali (a.s.) ile evlenmiştir. Efendimizin nesli Hz. Fâtıma’nın (a.s.) çocukları vasıtasıyla devam etmiş ve kıyamete kadar gelecek Seyyid ve Şerifler bu tertemiz ve saf menbadan devam edecektir.

İbni Abbas (r.a.)’dan nakledilen hadisi şerifte Şura suresi 23. ayeti nazil olduğu zaman .
‘’ De ki:”Siz den yakınlarıma (Ehli beytime) sevgi duymanızdan başka bir karşılık istemiyorum.“(Şura/23)
Dediler :
‘’-Ya Resulallah yakınlık duyup sevgi göstereceğimiz yakınlarınız kimlerdir?’’
Resûlullah (s.a.s.) buyurdu ki :
-Ali, Fatıma ve onun evlatlarıdır.’’(2)

,Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki :
‘’(-Tüm hanımların nesli babasındandır. (Nesli evlendiği kocasından devam eder) Fakat Fatma’nın evlatları hariç onlar benim (evlatlarım) neslimdir. Ben onun babasıyım.”(3)

Hz. Fâtıma (r.a.) Nebîler Efendisinin son çiçeği, dünyada neslini devam ettiren nur yumağı, Cennet hanımlarının Seyyidesidir.
O, Zehra ve Betül lakaplarıyla meşhurdu.
Zehra;Ak yüzlü, nur yumağı, beyaz, parlak, ve aydınlık yüzlü hanım manasındadır.
Betül ise; Dünyevi heveslerden uzak, ibadet için kendisini Allah’a yönelten, iffetli ve namuslu hanım anlamına gelmektedir.

Hz. Fatıma (a.s.) Allah Resulü’nün (s.a.v.) hiç kimseye yapmadığı övgüleri almıştır.

‘’-Ya Fatıma, Allahü teâlâ senin gazabın için gazap eder, senin rızan için razı olur.’’ (4)
‘’Allah, Fatıma ve nesline Cehennemi haram kıldı.’’(5)

Bir gün Resûlüllah (s.a.v.) Hz.Fatıma’nın (a.s.) elinden tutarak ashabının yanına çıktı ve şöyle dedi:

“-Şu kızı tanıyan tanıyordur, tanımayan da bilsin ki; O, Muhammed’in kızı Fatıma’dır. O Benim bir parçamdır, göğsümün içindeki kalbimdir. O’nu inciten Beni incitmiş olur. Beni inciten de Allah’ı incitmiş olur. (6)

İbn-i Abbas (r.a.) rivayet etti ki:
Resûlullah (s.a.v.)bir defasında yere dört çizgi çizerek (ashabına):
-Bunların ne olduğunu biliyor musunuz?” diye sorudu.
Ashap: -Allah ve Resulü daha iyi bilir. diye cevap verdiler.
Hz. Peygamber (s.a.v.)buyurdu ki:
-(Bunlar ) Cennet hanımlarının seyyideleri, faziletleri olan; Mezahim kızı Asiye, İmran kızı Meryem, Huveylid kızı Hatice, ve Muhammed kızı Fatıma, dır(7).

*
2~Resûlullah’ın (s.a.s.)  Şefaat hakkı vardır ve şefaatını kimler için kullanacağının delili şu ayeti kerime ve hadisi şeriflerdir.

Cenâb-ı Hak şöyle buyurdu:

Bil ki, Allah’tan başka ilâh yoktur.(Habibim!) Hem kendinin hem de mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir. (Muhammed, 19)

’Allah’ı bırakıp da taptıkları putlar, şefâat edemezler. Ancak bilerek hakka şahitlik eden kişiler müstesnâ! (Zuhruf, 86)

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdu:

Her peygamberin (mutlaka kabul edileceği vaad edilen) bir duası vardır. Bütün peygamberler o dualarını bu dünyada yaptılar. Ben ise duamı kıyamet günü ümmetime şefâat etmek için sakladım. Bu şefaatim inşaallah ümmetimden, Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmadan vefat edenlere fayda verecektir.” buyurmuşlardır.(8)

*

3~Resûllullah (s.a.v.);-Ey Resûlullah’ın kızı Fatıma! Sen de kendini Allah’tan satın almaya çalış; zira senin için de bir şey yapamam.”

Bu hadisi şerifi ile Namaz ve önemini bildirmek için kıyamete kadar gelecek Müslümanlara  seslenerek namazın ne kadar önemli olduğunu bildirmiştir.

Allah Teâlâ, hususiyle ailemizden ve yakınlarımızdan başlayarak dinin ve namazın tebliğ edilmesini istemekte ve şöyle buyurmaktadır.

Bunun delili şu ayeti kerimelerdir:
Ailene ve ümmetine namazı emret. Kendin de onu kılmaya sabırla devam et.(Tâhâ /132)

Rasûlüm! Önce en yakın akrabanı uyar.”(Şu’arâ /214)

 Ey iman edenler! Hem kendinizi hem de ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan o müthiş cehennem ateşinden koruyun!” (Tahrîm /6)

’Rasûlüm! Sana kitaptan ne vahy ediliyorsa onu okuyup başkalarına da anlat. Namazı da dosdoğru kıl! Çünkü bütün şartlarına riâyet edilerek hakkiyle kılınan namaz, insanı her türlü hayasızlıktan, dînin ve aklın kabul etmediği şeylerden alıkoyar. Allah’ı zikretmek ise en büyük ibâdettir. Allah, bütün yaptıklarınızı bilir.’(Ankebut/45)

*
Rasulullah (s.a.v.)bir hadisi kudsi de Allahu Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu naklediyor;

Ben ümmetine beş vakit namazı farz kıldım. ve kendi kendime söz verdim ki, kim (benim yanıma) beş vakit namazı vaktinde kılmaya özen göstererek gelirse, onu Cennet’e koyacağım. Kim de namazlara dikkat göstermezse Benim onun için bir sözüm yoktur (9)

*
Ebu’d-Derda (r.a) şöyle dedi:
“Hz. Muhammed (s.a.v.)) bana şöyle tavsiyede bulundu;
‘’Parça parça kesilsen de, yakılsan da Allah ‘a ortak koşma ve farz olan namazı bilerek terk etme. Kim ki farz olan namazı bilerek terk ederse Allah ‘ın koruması ondan uzaklaşmıştır.” (10)

Cabir ibni Abdullah (r.a)’dan rivayet edilmiştir Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
Kişiyle küfür arasında, namazın terki vardır.”(11)

Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“-Cennetin anahtarı namazdır, namazın anahtarı da taharettir.”(12)

Namazın ne kadar önemli olduğunun delili şu ayeti kerimelerdir;

‘’ Onlar cennetlerdedirler, (cennettekiler) birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler:
“-Sizi bu cehennem ateşine sürükleyen nedir?”
Onlar da şöyle cevap verirler: “-Biz namaz kılanlardan değildik.
(Müdessir (41-42-43)

Kim de benim kitabıma sırt döner ve beni anmaktan uzak durursa, şüphesiz dünyada onun için sıkıntılı, dar bir geçim vardır; kıyâmet günü de onu kör olarak diriltip huzurumuza getireceğiz.’’(Tâ-Hâ/124)

’O: “-Rabbim! Beni niçin kör olarak dirilttin? Oysa ben dünyada gözleri gören biriydim” diye itiraz edecek.’ (Tâ-Hâ/125)

’Allah buyurur ki: “- Cezan böyle, sana ayetlerimiz geldi de onları unuttun. İşte (onları unuttuğun gibi) bugün de öylece unutuluyorsun (körlük ve azab içine bırakılıyorsun).”(Tâ-Hâ/126)

Bir gün Rasulullah (s.a.v.) namaz ile ilgili buyurdu ki:
“Her kim şu beş vakit namazı eksiksiz kılarsa namazı, kıyamet gününde ona bir aydınlık, hakkında delil ve kurtuluş olur. Her kim de bu beş vakit namazı gereği gibi kılmazsa kıyamet gününde Karun’la, Haman’la, Firavun’la ve Ubeyy ibn-i Halefle birliktedir.”(13)

Rabbimizin buyurduğu gibi;
”Ama onlardan sonra öyle kötü bir nesil geldi ki, namazı terk ettiler ve şehvetlerinin ardına düştüler. Bunlar, helâk çukuruna düşerek yaptıkları bu azgınlıkların cezasını göreceklerdir. ”(Meryem/59)

*
İşte yüksek bir ahlâkî kemâle ve şerefe sahip peygamberlerin ardından böyle hayırsız nesiller gelmiş, bunlar namazı terk etmişlerdir.

Bundan maksat namazı terk edenlerin dinin emirlerine uymayı ve yasaklarından kaçınmayı terk etmiş olmalarıdır. Kulluğun en önemli alameti ve şiarı olması itibariyle burada namazın önemi belirtilmiştir.

Bu dünyada namazı terk edenlerin  kıyamet günü Peygamber efendimizin ‘’bunlar için bir şey yapamam’’ diyerek  Şefaatının kimlere hak olabileceğini ve özellikle namazın ne kadar önemli olduğu belirtilmiştir.

 Dolayısıyla onlar namaz başta olmak üzere Rabbimizin buyruklarını hiçe sayıp bütünüyle dünyevi ve nefsânî arzularının peşine düşmüşlerdir.

Oysa ki; İnsan, sorumluluk taşıması gereken bir varlıktır. Bu, sorumluluğu, Allah’ın emirlerine uymak ve yasaklarından sakınmakla yükümlü olan insan, mutlaka bir gün O’nun huzurunda, dünyada yaptıklarından sorgulanacaktır.

Öldükten sonra dirilip Allah’ın huzuruna getirileceğimiz güne “Hesap Günü” diyoruz. Bugün, insanın en dehşetli günlerinden bir gündür.

 

Resûllullah (s.a.v.)Müslümanlara şu mesajı veriyor:

‘’- Ey Müslümanlar Rabbimiz bizi yarattı, kendisine iman edip kulluk görevimizin en önemli şiarı olan namaz ile kulluk  yapmamızı emretti. Ben Allah’ın seçilmiş Resûlü, Nebisi geçmiş ve gelecek günahları af edilmiş birisi olduğum halde Rabbim bana günde altı vakit namaz kılmamı farz kıldı. Size de beş vakit namaz farz kılındı.

Şu gördüğünüz dünyada iken Cennet ile müjdelenen Cennet hanımlarının Seyyidesi olan, neslimin annesi, bedenimden bir parça ,gözümün nuru kızım Fatıma dahi namazı terk ederse kıyamet günü onun için dahi bir şey yapamam. Çünkü bu konuda Rabbimiz buyurdu ki;

Ben ümmetine beş vakit namazı farz kıldım. ve kendi kendime söz verdim ki, kim (benim yanıma) beş vakit namazı vaktinde kılmaya özen göstererek gelirse, onu Cennet’e koyacağım. Kim de namazlara dikkat göstermezse Benim onun için bir sözüm yoktur (9)

Sakın üzerinize farz olan namazı terk etmeyin, Rabbimizin namazı terk edenleri af etmeyle ilgili bir sözü yoktur. Bundan dolayı  namazı terk edenler için ”bende bir  şey yapamam’’ demek istemiştir.                 (Doğrusunu Allah (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.) bilir.

*

Fakat maalesef günümüzde bu hadisi şerifi ;                                                                                                         ”Peygamber bile kıyamet günü kızı için bir şey yapamayacağını söylemişken peygamber evladı olmanın bir önemi yokmuş” şeklinde  bilerek veya bilmeden ifade edilerek, (Efendimiz (s.a.v.) in ümmetine yapmış olduğu ikazı doğru anlamayıp anlamının dışında  ve neslini sıradanlaştırmak önemsizleştirmek, unutturmak ve Efendimizin (s.a.v.) Şefaâtını yok saymak gibi bir düşünce imasıyla gafilce dillendirilmektedir.

***

Doğrusunu Allah ve Resulü (s.a.v.) bilir.

Rabbim bize bildirdiği ayet ve hadisi şerifleri Kendisi ve Resulü’nün (s.a.v.) murad ettiği şekilde anlamayı ,idrak , iman ve amel  etmeyi nasip eylesin.

Hz.İbrahim aleyhis-selâm, Allah Teâlâ’ya dua ederek şöyle buyurur :

Rabbim! Beni ve zürriyetimi namazı dosdoğru kılanlardan eyle! Rabbimiz dualarımızı kabul buyur!(İbrahim/40) ‘’

Ey Rabbi-miz bunu bizden kabul buyur; Kuşkusuz sen,her şeyi işiten ve her şeyi en iyi bilen’sin.

Cesim ZEYDANLI  24-12-2022 Ankara

Uluslararası Ehl-i Beyt Araştırma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı 

Dipnot:
 1-(Buharî, Vesâyâ 11; Tefsir (26) 2; Müslim, İman 348-352.)
 2-( El Kurtubi : (El Camiul El Ahkam El Kur’an ) 21:8, El Fahr El Razi ( El Tefsir El Kebir)  166:27, El Teberani ( El Mucem El Kebir)
 3-(El Heysemi fi El Mûcem El Zevaid ) 4:224)
 4-(Bezzar ve Beyhaki.)
 5-(Bu hadis-i şerifi Müslim, Tirmizi ve Nesei de rivayet etmiştir)
 6-(Hakim)
 7-(Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 6/68) (Hakim, Müstedrek-üs Sahihayn)
 8-((Müslim, Îmân, 338. Krş. Buhârî, Daavât, 1; Tevhid, 31; Müslim, İman, 86)

 9-(Ebû Dâvûd, İbn-i Mâce)
10-(Müsned:5/238, El-Bani Sahihi ibn Mace:3529, Beyhaki)
11-(Müslim,Ebu Davud, Tirmizi,İbni Mace,Müsned)
12-(Müsned)
13-(Müsned: 2/169, Darimi: 2/301, İbn-i Hibban: 1448)

YORUM ALANI

Mehmet Emin Koç 24 Şubat 2023 / 17:26 Yanıtla

Allah razı olsun.
Ömrünüze, gönlünüze bereket.
Çok faydalı bir makale olmuş.
Sağlıcakla kalın.

    Cesim ZEYDANLI 15 Mart 2023 / 03:10 Yanıtla

    Allah sizden de razı olsun. Rabbim Günümüzde Resullullah (s.a.s.) ve Evlatları Ehl-i Beyti tanıyan ve tanıtan sizin gibi alim,mü’min müttaki üstadlarımızın sayısını çoğaltsın. Ehl-i Beyt ile haşr eylesin..

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
İlk Havadis located at Haber, Spor, Politika, Gündem , Siyaset , Haber, Spor, Politika, Gündem , Siyaset, Haber, Spor, Politika, Gündem , Siyaset . Reviewed by 70 customers rated: 1 / 5