15 Temmuz 2016…
Bu tarih, sadece bir darbe girişiminin değil; aynı zamanda kimin milletin safında, kimin gölgesinde gizlendiğinin de ilanıydı.
Bu topraklarda yıllardır kendini “aydın”, “elit”, “üst akıl” sananlar ile gerçek vatan sahiplerinin yeri ilk kez bu kadar netleşti.
O gece sokaklara inenler arasında ne televizyon ekranlarında ahkâm kesen yorumcular vardı,
Ne köşe yazılarında demokrasi dersi veren kalemşörler…ne kompratürler
Ne de unvanlarını vitrin gibi taşıyan akademisyenler…
“Benim oyumla çobanın oyu bir değil” diyenler ise ortada yoktu.
Onlar villalarında viski içerken, vatanı yine hor gördükleri halk savunuyordu.
O gece, “çoban” deyip küçümsediğiniz halk; tankların önüne yattı, kurşunlara yürüdü, can verdi, şehit oldu. sadece izlemekle yetindiğiniz o ihanete,
onlar yürekleriyle karşı koydular!
Bugün hayvan hakları, LGBT, ağaç, çevre, cinsiyet eşitliği gibi başlıklarla sokakları dolduran grupların büyük bölümü, 15 Temmuz gecesi ortada yoktu. Birçok sivil toplum kuruluşu sessizdi…
Birçok parti ve onların lider kadroları ortada görünmüyordu. Ve o çok bilinen “büyük boss’lar” – iş dünyasının, medyanın, siyasetin perde arkası güçleri – onlar da yoktu!
Ne bir basın açıklaması yaptılar, ne bir adım attılar. Marketlerdeydiler, benzinliklerdeydiler, ATM kuyruklarında panikle bekliyorlardı.
Darbeye karşı tek bir kelime edemeyen bu kesim, yıllardır demokrasi, insan hakları, özgürlük nutukları atıyor.
Ama ne yazık ki; en temel hak olan “milli iradeyi koruma” konusunda sınıfta kaldılar.
Ben, o gece halkımla birlikte meydanlardaydım.
Çevrem ve çalışanlarımla birlikte süreç boyunca nöbetteydik.
Süreç boyunca ücretsiz her gece saat 23.00’te 2.000 kişilik çorba, ekmek ve su ikram ederek, milli iradeye sahip çıkan halka hizmet ettim.
Çünkü vatan savunması sadece silahla değil, yürekle ve emekle yapılır.
Bugün konuşanlara dikkat edin…
O gece neredeydiler, bir sorun!
Sustular mı?
Kaçtılar mı?
Sessiz mi kaldılar?
O gece meydanlarda olmayanların bir kısmı , darbe başarılı olsaydı, Mısır’da Sisi’yi alkışlayıp Mursi’yi yuhalayanlar gibi,
bu milletin cellatlarına selam duracaktı.
Ve iyi bilin ki:
15 Temmuz’da meydanlarda olmayanları, darbeye sessiz kalanları; bir gün gerçek bir savaş çıksa, orada da göremezsiniz!
Çünkü onlar sadece güvenli alanların konuşanlarıdır; bedel ödeyenlerin değil!
Ve unutmayın:
15 Temmuz gecesi sokağa çıkmayan her suskun, bir kurşun kadar tehlikeliydi.
Çünkü ihanet sadece silahla değil, susarak da yapılır!
Allah, şehitlerimize rahmet, gazilerimize sağlıklı hayırlı ömür nasip etsin.
o karanlık geceleri bu millete bir daha yaşatmasın. ..15.07.2025
:::Şevket DEMİR::
Evvela dervişler çıktı şehitliği ve gaziiliği göze aldılar sonra MHP BBP ve ülkücüler sonra ak Parti gördüğüm sıralama böyleydi CHP ve avaneleri hükümet yıkılsın diye avuçlarini uçuşuyor bankamatik ve marketkuyruklarında bekliyorlardıiçimizdeki vatan hainlerine iyice temizlemek lazım