
Bir zamanlar yürüyemeyen bir çocuktuk. Her düştüğümüzde bizi kaldıran eller vardı. Gece uykusuz kalan bir çift göz, üşümeyelim diye üzerimizi örten bir yürek…
Yıllar geçti, biz büyüdük. Bizi büyüten o eller şimdi titriyor. O gözler buğulu. Hafızalar silikleşti, dizler yoruldu, cümleler tekrar etmeye başladı.
Biz ne yaptık?
Kalabalıklarda kaybolduk. Meşguliyet bahanesiyle onların yalnızlığını görmezden geldik.
Oysa Allah’ın “emanet” dediği iki kişiden yüz çevirmenin affı yok. Çünkü evlatlık; çocukken onların merhametine sığınmak değil, onlar yaşlandığında yanında durmaktır.
Nice insan ibadetinde kusur etmez; ancak anne babasına, büyüklerine yılda bir kez uğrar. Anne ve babasıyla aynı evde yaşayıp onlara yabancı gibi davranır. Oysa saygısızlık sadece aileye değil, insanlığa ihanettir.
Huzurevlerine bırakılan, “yük” gibi görülen hayatlar; aslında bizim insanlık imtihanımızdır.
Unutma:
Senin anne babana yaptığın, bir gün sana yapılacak olandır.
Bugün ihmal ettiğin eller, yarın mezarında seni affetmeyecek.
O yüzden dua ederken değil, yaşarken yanında ol.
Çünkü:
Anne babası yaşarken yüz çeviren, mezarda döktüğü gözyaşıyla hiçbir şeyi telafi edemez. 23.05.2025
::: DEMEDİ DEME :::
:::Şevket DEMİR:::
HAYIRLI CUMALAR


