Huzurevlerinde kalan yaşlılarımızın büyük bir kısmının çocukları doktor, mühendis, avukat… Yani makam, mevki ve diploma var; ama ortada evlat yok!
Demek ki sadece meslek kazandırmak yetmiyor. Asıl mesele, insan olmayı öğretebilmek. Çocuğunu en iyi dershanelere gönderen, iyi bir üniversiteye sokan anne baba kendini görevini yapmış sanıyor. Oysa ahlakı, vicdanı ve merhameti öğretmeyen bir aile, yıllar sonra büyüttüğü evladın vefasızlığıyla yüzleşiyor.
Bugün huzurevlerinde ve evlerde yalnızlığa mahkûm edilen yaşlıların feryadı aslında şunu söylüyor: “Evladımın diploması var ama insanlığı yok.” Çünkü mesele diploma değil, mesele adamlık!
Burada eğitim sistemini de açıkça eleştirmek zorundayız. “Milli Eğitim” adını taşıyan kurum, yıllardır hem milliliğini kaybetti hem de eğitim vasfını yitirdi. Çocuklarımızı testlerle boğuyoruz; fakat kalplerine vicdan, merhamet, ahlak ve adalet koyamıyoruz.
Sonuç ortada: Bilgisi çok ama ruhu boş, acılara kör, yoksulluğa sağır, zulme sessiz kalan, adalet duygusunu yitirmiş bir nesil yetişiyor. Böyle bir nesil ne kendisine, ne ailesine, ne de topluma fayda sağlar. Böyle bir toplum ise kendi çöküşünü hazırlar.
Diploma tek başına bir şey ifade etmez; ahlak, vicdan ve insanlık yoksa en yüksek unvan bile boş kalır. İşte bu yüzden bugün huzurevlerinde anne babaların sessiz çığlıkları yankılanıyor.
Gerçek başarı, evlatlarımızın hangi unvana sahip olduğu değil; hangi değerlerle yaşadığıdır.
Bunu yıllar önce İkinci Dünya savaşında Nazi toplama kampından sağ çıkan bir Yahudi öğretmenin şu sözleri de doğruluyor:
“Ben toplama kamplarından sağ çıktım. Gözlerim iyi eğitim almış doktorların, mühendislerin, avukatların insanları nasıl yok ettiğini gördü. Onun için size yalvarıyorum; çocuklarınıza önce insanlığı öğretin. Matematik, fizik, kimya da olsun; ama hepsinden önce insanlık dersi verin.”
Bizler de aynı akıbeti yaşamamak için çocuklarımıza sadece diploma değil; ülkesine, topluma ve ailesine faydalı olmayı, milli ve manevi değerleri, vicdanı, merhameti, saygıyı ve insanlığı da öğretmek zorundayız.
Demedi Deme…
ŞEVKET DEMİR
22.08.2025
