Kıymetli okuyucularım,
Öncelikle hepinizi saygıyla ve hürmetle selamlıyorum.
Uzun zamandır hem dünyada, hem de ülkemizde ekonomik anlamda kriz var. Yüksek enflasyonun, yüksek akaryakıt fiyatlarının, yüksek enerji fiyatlarının, yüksek gıda fiyatlarının, yüksek girdi maliyetlerinin getirdiği büyük sıkıntılar var. Bu inkar edilemez.
İklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın olumsuz etkilediği üretim sıkıntıları var. Tarım alanında yeterli üretim yapılmadığı için, ayrıca girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı yaş meyve ve sebze fiyatları aldı başını gitti.
Günden güne artan fiyatlar yüzünden vatandaşımız hayatlarını idame etmekte oldukça zorlanıyor. Vatandaşlarımız son yıllarda geçinmekte oldukça zorlanıyor. Hükümet de bunun farkında. Hükümet boş durmuyor. Ekonomiyi iyileştirmek için gece gündüz çalışıyor ve bu konuda çalışmalar yapıyor. Enflasyonun düşürülmesi için tüm tedbirleri alıyor. Ama bu sıkıntılar kolay çözülecek sıkıntılar değildir. Zaman istiyor. Sabredeceğiz ve hükümete destek vereceğiz.
Hem zorlanıyor, hem de yüksek gelen faturaları ödemekte zorluk çekiyor. Ekonomik anlamda çok büyük krizler yüzünden ve tüm dünyada insanların hayatlarını zorlaştıran, bununla birlikte krize neden olan bir çok problemler var. Bu sıkıntılardan hepsi tüm dünyada yaşanıyor. Yani bu sıkıntılar yalnızca ülkemizde yaşanmıyor. Ama maalesef felaket tellalları yaşanan bu sıkıntıları yalnızca ülkemizde yaşandığını söylüyor ve hükümeti eleştiriyor.
Aslında bu krizler, bu problemler, bu sıkıntılar, bu ekonomik anlamda büyük çöküşler yeni başlamadı. Zaten uzun yıllardır tüm dünyada büyük sorunlar var. Özellikle pandemi ile başlayan ekonomik anlamda ki büyük krizler ve çok büyük sıkıntılar hala da devam ediyor. Süper güç dediğimiz Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere, bir çok ülke ekonomik anlamda çok büyük krizlerle boğuşuyor.
Üzerinde güneş batmayan imparatorluk diye adlandırılan İngiltere bile yüksek enflasyonla mücadele ediyor. Yani kısacası yüksek enflasyon ve ekonomik anlamda krizler yalnızca ülkemizde yaşanmıyor. Bunu bilmek ve bunu idrak etmek lazımdır. Bu konuda hükümeti eleştirenlere seslenmek istiyoruz.
Özellikle TV programlarına katılan sözde siyasetçiler ve sözde ekonomistler felaket tellallığı yaparak, insanların moralini bozuyor ve insanları tedirgin ediyorlar. Yok Türkiye Cumhuriyeti Devleti battı, yok ekonomimiz çok kötü durumda, yok devlette para yok…
Kafanızı kumdan çıkartın bir zahmet!
Felaket tellallığı yapmanın bir anlamı yok. İnsanları tedirgin etmenin bir manası da yok. Hiç merak etmeyin beyler! Türkiye Cumhuriyeti Devleti batmaz. Hiç merak etmeyin beyler! Türk ekonomisi çökmez. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başında istikrarlı bir şekilde yönetilen bir hükûmet var. Hiç merak etmeyin beyler! Türkiye Cumhuriyeti Devleti emanet ellerde.
Ey bre densizler!
Ne yaparsanız yapın hükümetin istikrarlı bir şekilde yönetilmesine, ülkemizin istikrarlı bir şekilde büyümesine engel olamazsınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümetini yıkmak çok uğraştınız. Hükümeti yıkmak için bir çok şeyler denediniz; Ekonomik baskılar, dış güçlerin ülkemize saldırıları , FETÖ terör örgütünün darbe girişiminde bulunması…
Ey bre insafsızlar!
Ne yaparsanız yapın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve hükümeti yıkmaya gücünüz yetmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, muz cumhuriyeti değildir. Yüce Türk Milleti bu kadar da basiretsiz değildir. Yüce Türk Milleti, devleti için canını feda etmekten çekinmez. Yüce Türk Milleti, mevcut hükümeti üç beş çapulcuya yedirmez.
Sözün özeti olarak, Türkiye’nin yaşadığı bu krizler, yüksek enflasyon, yüksek girdi maliyetleri, yüksek enerji fiyatları ve yüksek gelen faturalar hükümetle ilgili değildir. Hangi hükümet olursa olsun, hangi parti iktidarda olursa olsun yaşadığımız bu sıkıntılar yine yaşanacaktı. Çünkü tüm dünyada bu sıkıntıların aynısı yaşanıyor.
İnanın yaşadığımız bu sıkıntılar ve ekonomik anlamda ki büyük krizler Türkiye dışında ki ülkelerde çok daha fazlası yaşanıyor. Mesleğim gereği binlerce insanla bir araya gelip, sohbet ediyoruz. Ticaretle uğraştığımız için yurtdışından gelen müşterilerimiz var. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın anlattıklarına ve yaşadıklarına bizzat kendim şahit oluyoruz. Gerçekten söylüyorum. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın durumu Türk vatandaşlarımızdan daha da zor. Ve daha da sıkıntılı. Tabi ki insanlar görmek istediği şeyleri görürler. Tabi ki hükümeti eleştiren insanlar yurtdışında yaşayan insanların dertlerini ve sıkıntılarını bilmezler. Çünkü bu insanların böyle bir derdi yok ki. Onların tek derdi var; Hükümeti eleştirmek ve hükümeti yıkmaya çalışmak. Ama hiç kimsenin gücü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve hükümeti yıkmaya yetmeyecektir. Bunu unutmayalım lütfen!
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Gazeteci, Köşe Yazarı , 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi , İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi, Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO