Küreselci firavunların baş aktörü Soros’un tam da seçim günü Azrail’e havale edilmesi ilahi adalete işaret teşkil eder.
Seneler var ki neredeyse tüm toplum, Kılıçdaroğlu gibi vasıfsız bir şahsiyetin CHP genel başkanı olmasını ve onca yenilgiye rağmen bu görevi sürdürebilmesindeki hikmeti sual eder.
Kavala’nın başkanı olduğu ve Soros’un ülkemizdeki temsilcisi olan Açık Toplum enstitünün kurucu üyelerinden birisi de Kılıçdaroğlu’dur.
Avukatlık kariyeri boyunca teröristlerin savunmasını ücretsiz üstlenen Demirtaş’ın geçim kaynağı da bu birlikteliğin kodlarında saklıdır.
Başta Ukrayna olmak üzere bir çok ülkede renkli devrimler safsatasıyla rejimlere müdahale ederek Neo-Liberalizmin, dolayısıyla Kapitalizmin çıkarları uğruna ulus devletleri parçalamaya memur edilmiş olan Soros ve Açık Toplum Vakfı, bugün itibarı ile dünya genelindeki bir çok ülkenin yaşadığı felaketin sorumlusudur.
Erdoğan’ın karşısında yer alan muhalefet partilerinin birbirinden farklı retoriklerle manipüle ettiği yığınlar, farkında bile olmadan işte bu zihniyete hizmet ederler.
Suriye, Ukrayna, Gürcistan, Sırbistan ve sair ülkelerin yaşadığı akıbete maruz kalmak istemiyorsanız, Erdoğan’a sahip çıkmaktan başka çareniz yok. Nitekim Açık Toplum vakfı adı altında küresel kapitalizme ve emperyalizme hizmet eden işbirlikçilerin görevi,
Güçlü Türkiye vizyonunu tarumar ederek ülkemizi kolonilerden mütevellit bir coğrafyaya dönüştürmektir ki, Kılıçdaroğlu’nun vadettiği ve HDP’nin beklentisini oluşturan “Özerklik” kavramı bu meşum vizyonun örtülü misyonunu teşkil eder.
Aklımızı kullanmayacak mıyız?