DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
STERLIN 40,7959 % -0.56
FRANG 35,5088 % -0.41
ALTIN 2.438,67 % 0,10
BITCOIN 64.019,54 -0.937

Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu; ” Milli Tohum Seferberliğini Başlattık “

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu; ” Milli Tohum Seferberliğini Başlattık “
0

Ekonomik kriz, tüm Dünya’yı etkilediği gibi, ülkemizi de çok derinden etkiledi. Tüm Dünya’yı sarsan koronavirüs pandemisi ile başlayan ekonomik kriz, hala etkisini göstermeye devam ediyor. Ekonomik krizin yansıması olarak şirketler birer birer iflas bayrağını dikmeye başladı. Maalesef bu iflaslar her geçen gün de artıyor. 

Küresel ekonomik kriz, hala tüm Dünya’yı tehdit etmeye devam ediyor…

İflas eden şirketlerin sayıları günden güne artmaya devam ediyor. Ekonomik kriz, tüm Dünya’ da korkunç boyutlara ulaştı. Ekonomik krizin üstesinden gelmek hiç de kolay olmayacaktır. Bu piyasada ayakta kalmak ve rekabet etmek hiç de kolay değildir. Küçük işletmelerin ayakta kalması çok zordur. Yani kısacası, şirketlerin ayakta kalması için çok güçlü olmaları gerekiyor. Çünkü güçlü olmayan şirketlerin bu krize karşı koyması mümkün değildir. 

Girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı hem sanayide, hem de tarım alanında zor günler yaşayan üreticiler, maliyetleri düşürmek için farklı farklı yöntemler deniyorlar. Ayrıca şirketler, ayakta kalabilmek için farklı farklı çözümler üretmeye çalışıyorlar. Lakin, şirketlerin işleri hiç de kolay değildir. 

Şimdi Türkiye’ nin durumuna bir göz atalım;

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye ile ilgili bir rapor hazırladı. Bu raporda Türkiye’de geçen ay yeni kurulan ve kapanan şirketlerin sayıları açıklandı. Açıklanan bu veriler çok kötü bir tabloyu ortaya koyuyor. Durum çok vahim bir durumdur. 

TOBB tarafından açıklanan verilere göre, geçtiğimiz ay yeni kurulan şirket sayısı % 6,5 azalarak 11.124’den 10.403 oldu. Bununla birlikte iflas eden, ya da kapanan şirket sayısı % 7,6 arttı ve bu sayı 2.417 ulaştı. Yazık, çok yazık. Maalesef iflas eden, ya da kapanan şirket sayısı geçen yılın bu yıl ki aynı dönemine nazaran % 46,7 arttı. Üzülerek ifade ediyoruz ki, açıklanan veriler korkunç boyutlardadır. 

Ekonomik krizin bir çok sebepleri var;

Ekonomik anlamda ki bu büyük krizlere ek, bir de Rusya ile Ukrayna arasında ki savaş, ayrıca İsrail ile Filistin arasında ki savaş eklenince, ekonomik kriz daha da derinleşmeye başladı. 

Zaten uzun zamandır tüm dünyada, özellikle de doğalgaz ve enerji alanında, bununla birlikte gıda ürünleri anlamında çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. 

Son yıllarda Türkiye dahil olmak üzere, bir çok ülkede gıda tedariki açısından büyük sıkıntılar yaşanıyor. Yani gıda ürünleri alanında yeterli üretim yapılmıyor. Ya da yüksek girdi maliyetleri yüzünden çiftçilerimiz üretim yapmıyor artık. O yüzden de özellikle tahıl ve bakliyat ürünlerini Rusya ve Ukrayna’dan ithal ediyoruz. Yalnız tahıl ve bakliyat ürünlerini mi ithal ediyoruz? Hayır, iğneden ipliğe her şeyi ithal ediyoruz. Çünkü buna mecbur kaldık. Maalesef başka hiçbir çaremiz de yoktur. 

Türkiye’de yaşanan tarım krizinin bir an önce bitmesi için sürekli olarak sahada ve halkın içinde bulunmayı tercih eden Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, çiftçilerimizin üretim yapması için, devletimizin tüm imkanlarını seferber ediyor. Yeri geldiğinde fide desteği verilmesini sağlıyor. Yeri geldiğinde gübre ve mazot desteği verilmesini sağlıyor. Hatta bununla da yetinmeyip, çiftçilerimizle birlikte tarlada ve bahçede çiftçilerimizle birlikte hasat yapıyor. 

Hem Kocaeli’ye, hem de İstanbul’a yaş meyve ve sebze tedariki açısından büyük bir güce ve önemli bir paya sahip olan, Kandıra çiftçisinin her daim yanında olan ve Kandıra çiftçilerinin gücüne güç katan Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun çiftçilerimize yaptığı katkıları asla göz ardı etmemek gerekir. Keşke her ilin milletvekilleri Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu gibi, temsil ettikleri illerde tarıma destek verilmesine ilişkin çalışmalar yapsalar. Ne kadar güzel olur değil mi?

Ankara’da ki çalışmalarından arta kalan zamanlarda soluğu çiftçilerimizin yanında alan Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, Ziraat Odası Başkanları ile bir araya gelerek, ayrıca muhtarlarımızla bir araya gelerek, birlikte istişareler yapıyor. Hem çiftçilerimizin, hem de genel anlamda halkın dertlerini gidermek için ve çözümler üretmesi konusunda çalışmalar yapan Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, Kocaeli tarımına yön veriyor. Bununla birlikte çiftçilerimizin üretim yapmasını sağlıyor.

Ata Tohumu Projesi’nin mimarı olan, hem Kocaeli tarımına, hem ülke tarımına katkı sağlamak için, hem de ülke ekonomimize katkı sağlamak için, Milli Tarım Projesi’ni başlatan çiftçi dostu, halkın hizmetkarı, halkın sevgilisi, gönüllerde taht kuran Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, ülke tarımının gelişmesi ve kalkınması için gecesini gündüzüne katıyor. Hem de dur durak demeden. Yoğun çabalarından ötürü, yoğun desteklerinden ötürü Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu’nu candan tebrik ediyor, bir vatandaş olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz. 

Konuyu biraz da farklı yönlere çekmek istiyoruz;

Son zamanlar hem FED, hem de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası sürekli olarak faiz artırımı yapıyor. Böyle giderse hem FED, hem de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz artışına devam edecektir. Durum onu gösteriyor. Hal böyle olunca, insanlar paralarını yüksek getirisi olan faize yatırıyor. Yani kimse işini büyütmek için, yani yatırım yapmak için uğraşmıyor. Ayrıca hiç kimse risk almadan para kazanıyor. Yani kısacası, suya sabuna dokunmayan, oturduğu yerden para kazanıyor. 

Bir de istihdam yaratan ve işini layıkıyla yerine getiren şirketler var;

Malumunuz üzerine 01. 01. 2024 tarihi itibaren geçerli olacak net asgari ücreti 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Bir de asgari ücretin işverenlere maliyeti var. Yani madalyonun bir de öteki yüzü var. Yeni yılla birlikte asgari ücretle çalışan bir işçinin işverene aylık maliyeti 23 bin 502 lira 94 kuruş olarak gerçekleşti. 

Söylemesi kolay ama, hiç de öyle kolay değil!

Uzun yıllar boyunca uluslararası şirketler dahil olmak üzere, bir çok alanda ve bir çok şirkette üst düzeyde yöneticilik yapmak nasip oldu. O yüzden işverenin dilinden iyi anlarım. Çünkü bir çok şirkette işveren yetkisi ile görev yapmak nasip oldu. İşverenin tek gideri işçilerin maaşları değil ki; Yüksek enflasyonla mücadele etmek zorunda kalan işverenler, yüksek kiralar, yüksek akaryakıt ve yüksek enerji fiyatları, ayrıca yüksek gelen faturaların üstesinden gelmek için çok zor şartlarda mücadele ediyorlar. 

Bir de şirketlerin, şirket içinde kullanmak zorunda kaldıkları giderleri var; Temizlik malzemeleri giderleri, sarf malzemeleri giderleri, personel kıyafetleri giderleri… Yani şirketler öyle kolay para kazanamıyor.

Saygılarımla!

Ayhan Yalçın

YORUM YAP