
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v), kestiği bir koyunu kastederek,
“Koyundan ne kadar kaldı?” diye sorar.
Hz. Âişe (r.a.), “Sadece kürek kemiği kaldı, gerisini dağıttık,” deyince,
Efendimiz (s.a.v) şu hikmeti dile getirir: “KÜREK KEMİĞİNDEN BAŞKA HEPSİ BİZE KALDI.”
Bu söz ne kadar da derindir!
Çünkü dağıtılan her lokma, Allah katında karşılık bulan bir yatırımdır.
Geriye kalan ise tüketilen, yok olan, sadece dünyaya ait bir kalıntıdır.
Bugün zenginlik; banka hesaplarıyla, tapularla, gösterişli araçlarla ölçülür oldu.
Bugün bazıları makam koltuklarına oturup halkın malını zimmetine geçiriyorlar. Oysa ne helal ne haram ayırt etmeden biriktirilen mal, mezara gitmez. Geride kalan çoğu zaman miras kavgaları, kin ve hatta kan olur.
Unutulmamalı:
Kul hakkıyla elde edilen her servet, sahibine cehennemde ağır bir hesap olarak dönecektir.
Bıraktığı O mal ise mirasçılar tarafından ya eğlenceye harcanacak, ya da mirasçıların arasında kanlı bir hesaplaşmaya neden olacaktır.
SON SÖZ:
Gerçek zenginlik;
Verdiğin bir bardak su,
Paylaştığın bir lokma ekmek,
İçten bir tebessüm. Ve
Allah rızası için yapılan iyiliklerdir.
Ve vakit dolduğunda Allah sana
“Ne kazandın?” değil,
“ALLAH RIZASI İÇİN NE VERDİN,
ALLAH RIZASI İÇİN NE YAPTIN?”
diye soracak.
O gün hesap çetin, pişmanlık derin,
dönüş ise imkânsız olacak.
:::DEMEDİ DEMEYİN :::
::::ŞEVKET DEMİR ::::
:::HAYIRLI CUMALAR:::


