
Muhterem Kardeşlerim…
Bayram namazı Kurban Bayramının birinci günü kılınır.
İşrak vaktinde, iki rekat Bayram Namazı kılmak, erkeklere vaciptir.
Bayram Namazlarının şartları, Cuma namazının şartları gibidir. Ancak bayramlarda hutbe sünnettir ve namazdan sonra okunur.
Kurban Bayramı Namazından önce bir şey yememek, namazdan sonra önce kurban eti yemek, namaza giderken yüksek sesle, özrü olan yavaşça tekbir getirmek müstehaptır.
Bayram Namazları 2 rekattır. Cemaat ile kılınır, yalnız kılınmaz.
Bayram namazı şu şekilde kılınır:
1- Önce “Niyet ettim vacip olan bayram namazını kılmaya, uydum hazır olan imama” diye niyet ederek, namaza durulur. Sonra “Sübhaneke” okunur.
2- Sübhanekeden sonra eller üç defa tekbir getirerek kulaklara kaldırılıp, birinci ve ikincisinde iki yana bırakılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. İmam önce Fatiha, sonra bir sure okur ve beraberce rükuya eğilinir.
3- İkinci rekatta, imam önce Fatiha ve bir sure okur. Sonra iki el üç defa tekbir getirerek kaldırılır. Üçüncüde de yanlara bırakılır. Dördüncü tekbirde elleri kulaklara kaldırmayıp, rükuya eğilinir.
Kısaca: İki salla, bir bağla, Üç salla, bir eğil diye ezberlenir.
Bayram namazına geç gelen diğer namazlardaki gibi, imam selam verince, kalkıp kılamadığı rekâtları tamamlar. İkinci rekâtta yetiştiyse, imam selam verince kalkıp Sübhaneke okur. Sonra, üç defa tekbir getirerek ellerini kulaklarına kaldırır, birinci ve ikincisinde iki yana bırakır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlar. Fatiha ve Zamm-ı Sûre okur, rükû ve secdeleri yapıp oturur ve namazını tamamlar. İkinci rekâta da yetişemediyse, yukarıda bildirildiği gibi birinci rekâtı kılıp kalkar. Fatiha ve Zamm-ı Sûreden sonra, iki elini üç defa tekbir getirerek kaldırır. Üçüncüde yanlara bırakır. Dördüncü tekbirde elleri kulaklara kaldırmayıp, rükûa eğilir. Secdeleri yapıp oturur ve namazını tamamlar.
Kurban Bayramının arefesi günü, sabah namazından, dördüncü günü ikindi namazına kadar, hacıların ve hacca gitmeyenlerin, erkek, kadın herkesin, cemaat ile kılsın, yalnız kılsın, farz namazından sonra selam verir vermez, bir kere “Teşrik tekbir”ini okuması vaciptir. Camiden çıktıktan sonra veya konuştuktan sonra, okumak lazım değildir. İmam tekbiri unutursa, cemaat terk etmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir. (Halebi-yi kebir)
Teşrik tekbiri; “Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve lillahil-hamd” demektir.
Kurban Bayramının arefesinin sabah namazından, dördüncü günün ikindi namazına kadar, 23 farz namazın bitiminde selam verince teşrik tekbiri okunur. Bu tekbir getirilen günler, Arefe, Bayram ve Eyyam-ı Teşrik denilen üç gündür, hepsi beş gün ediyor. İlk güne Arefe, ikinci güne bayram, Zilhicce’nin 11, 12 ve 13. günü olan diğer üç güne de, Eyyam-ı Teşrik deniyor.Bayram ziyaretlerinde fâsık olan, günah işlememize sebep olacak akrabayı ziyaret lazım değildir. Fakat salih olan akrabayı ziyaret gerekir. Salih arkadaşları ziyaret de çok sevaptır. Ziyaret, yalnız Allah rızası için olmalıdır.
Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:
“Bir kimse, köydeki arkadaşını ziyarete gider. Hak Teâlâ, buna bir melek gönderir. Melek o adama der ki:
- Böyle nereye gidiyorsun?
- Bu köyde bir arkadaşım var. Onu ziyarete gidiyorum.
- Bunun sana bir iyiliği, bir yardımı dokundu da onun için mi gidiyorsun?
- Hayır, sırf Allah rızası için ziyaretine gidiyorum.
- Müjdeler olsun sana! Beni Allahü Teâlâ gönderdi. Hiçbir karşılık beklemeden arkadaşını ziyarete gittiğin için Allahü Teâlâ’nın sevgisine mazhar oldun.” [Hakim]
“Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyaret etsin de, bir melek, -Ne iyi ettin, Cennet sana helal olsun- demesin. Allahü Teâlâ da buyurur ki: -Kulum beni ziyarete geldi. Bana da onu ağırlamak düşer-.” [Ebu Ya’la]
Hikmet ehli diyor ki:
“Ziyareti terk etme, seni unuturlar. Pek sık da gitme senden bıkarlar.”
Allah rızası için Müslüman’ı ziyaret etmek çok sevaptır. Âlimi, fakiri ve salih akrabayı ziyaret daha çok sevaptır.
Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Âlimi ziyaret eden, beni ziyaret etmiş gibi sevap alır.” [Taberani]
Salih akrabayı hiç olmazsa, haftada veya ayda bir ziyaret etmeli, kırk günü geçirmemelidir! Uzak ülkede ise mektupla, telefonla gönlünü almalı, dargın ise barışmalıdır.
Ev sahibi imam olur. Yahut onun tayin ettiği zat imam olur. Bir kimse, layık olsa da, teklif edilmeden ziyarete gittiği yerde imamlığa geçmemelidir.
Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Bir kavmi ziyarete giden, onlara imamlık yapmasın!” [Tirmizi]
Bayramın İlk Günü Ne Yapmalı
Şevval ayının birinci günü Fıtır Bayramının, Zilhiccenin onuncu günü de, Kurban Bayramının birinci günleridir. Bu iki günde, güneş doğduktan ve mekruh vakit çıktıktan sonra, iki rekat Bayram Namazı kılmak, erkeklere vaciptir. Bayram Namazlarının şartları, Cuma namazının şartları gibidir. Fakat, burada hutbe sünnettir ve bayram namazından sonra okunur. Fıtır Bayramında namazdan önce tatlı yemek, gusül etmek, misvak kullanmak, en yeni elbise giymek, fıtrayı namazdan önce vermek, yolda yavaşça tekbir okumak müstehabdır. Kurban Bayramı namazından önce bir şey yememek, namazdan sonra, önce kurban eti yemek, namaza giderken, yüksek sesle, özrü olan yavaşça Tekbîr-i Teşrîk getirmek müstehabdır.
Davete gitmek
Yemekte günah işleniyorsa o davete gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Kendinden aşağı olanları ziyaret etmek de tevazu alametidir.
Düğün yemeğine davet olunanın gitmesi sünnet, başka ziyafetlere gitmek müstehaptır. Bazı Âlimler ise, “Düğün yemeğine gitmek vacip, diğer davetlere gitmek sünnettir” demişlerdir. Müslüman’ın Müslüman üzerindeki beş haktan biri, davetine icabettir. Yani davetini kabul edip gitmektir.
Hadis-i Şerifte, “Davete icabet ediniz” buyuruldu. (Müslim)
Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir!
Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır.” [Deylemi, Hâkim, İbni Lâl, Dare Kutnî, Hatib]
Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir!
Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:
“Davete icabet etmeyen, Allah’a ve Resulüne asi olmuş olur.” [Buhari]
“Müslüman kardeşine ikram eden, Allahü Teâlâya ikram etmiş olur.” [İsfehani]
“İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir.” [Buhari]
El öpmek
Bayramda herkesin eli öpülmez. Ana babanın, bir de âdet olduğu için yaşlı akrabaların elini öpmek caizdir. Arkadaşın elini öpmek haramdır. Kadın kocasının elini öpebilir, fakat, kendine namahrem yani yabancı erkeğin, erkek de yabancı kadının, zaruret olmadıkça, elini öpemez.
Öperken eli alna koymak
Eli öpülmesi caiz olan kişilerin, ellerini öperken, alna değdirmek gerekmez, değdirilirse de, âdet olduğu için mahzuru olmaz.
Allahu Teâlâ cümlemizi kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)


