DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
STERLIN 41,0337 % -0.05
FRANG 35,4067 % -0.62
ALTIN 2.500,70 % 1,40
BITCOIN 67.017,40 1.267

Haksız olarak yapılan beddua

Yayınlanma Tarihi : Google News
0

Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.

Efendim;
“Ana-baba, mazlum ve misafirin duası kabul olur” buyuruluyor.
“Ana-baba, mazlum ve misafirin duası kabul olur” demek, “Ana-babanın çocuğuna yaptığı hayır dua, mazlumun [kâfir bile olsa] kendine zulmeden zalime yaptığı beddua, misafirin ev sahibine yaptığı hayır dua kabul olur” demektir. Yoksa misafirin, suçsuz olan ev sahibine yaptığı beddua kabul olmaz.

Mazlumun, kendine zulmetmeyen birine yaptığı beddua kabul olmaz. Ana-babanın, evladına yaptığı hayır dua kabul olur. Kötü ana-babanın, suçsuz ve iyi olan çocuğuna yaptığı beddua kabul olmaz.

Kısacası haksız olarak yapılan beddua kabul olmaz. Beddua etmeye alışmamalıdır.
Çünkü Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Kendinize, çocuklarınıza ve mallarınıza beddua etmeyiniz! Duaların kabul olduğu bir vakte rastlar da, bedduanız kabul olur.” [Müslim]

Anne, baba boşandıktan sonra, baba anneyi, anne de babayı kastedip çocuklarına, “Eğer onunla görüşürsen hakkımı helal etmem, beddua ederim” deseler de, aksız olarak ettikleri beddua geçmez. Gizli görüşmek lazımdır.

Baba evladına beddua ettikten sonra ölünce, işi rast gitmeyen evladın tevbe istiğfara devam etmesi, ölü için hayırlı işler yapması gerekir.

Lanetli olmak

Hadisi-i Şerifte, “Fitne çıkarana Allah lanet etsin” buyuruluyor.
Lanetli olacak iş yapınca, insan İblis gibi lanetli olmaz. Yani bir daha Müslüman olmayacak şekilde kâfir olmaz.
Lanetin birkaç manası vardır. En kötüsü Allah’ın rahmetinden uzak olmak anlamına kullanılır. Lanetli bir iş yapar da, sonra tevbe ederse, Allah’ın rahmetinden uzak kalmaz.

Fâsıklara lânet okumak

Fâsıklara, bid’at ehline ve kâfirlere ismen lânet etmek uygun olmaz.
Çünkü Ehl-i Sünnet Âlimleri buyuruyor ki:
Adını söyleyerek, belli bir kâfire lânet etmemeli. Genel olarak, “Kâfirlere lânet olsun” demekte mahzur olmaz. (İslam’da İlk Fitne kitabı)

İsim söylenmeden, “Allah’ın lâneti, kâfirlerin, bid’at ehlinin ve fâsıkların üzerine olsun” demekte de mahzur yoktur. Çünkü Allahü Teâlâ ve Peygamber Efendimiz “Sallallahü Aleyhi ve Sellem” böyle genel lânet etmiştir.

Bir Âyet-i Kerime meali:
“Allah ve Resulünü incitenlere Allah, dünyada ve âhirette lânet etmiştir.” [Ahzab 57]

Bir Hadis-i Şerif:
“Zâlim Âmirlere, fâsıklara ve sünnetimi yıkan bid’at ehline Allah lânet etsin.” [Deylemî]

Zalime de beddua etmemeli

İnsanlara zulmedenlere, eziyet edelere ve günah işleyerek isyan edenlere, beddua etmek doğru olmaz. Çünkü, zalimden başkasına beddua etmek haramdır. Zalime de, zulmü kadar beddua etmek caiz olur. Caiz olan bir şeyin miktarı da, özrün miktarı kadar olur. Zalime de beddua etmemek, sabretmek ve hatta, affetmek daha iyidir. Resûlullah Efendimiz, bir kimsenin zalime beddua ettiğini görünce;

“İntisâr eyledin” buyurdu. Affeyleseydi, daha iyi olurdu.
Hadîs-i Şeriflerde buyuruldu ki:
“Kendinize, evlâdınıza, kötü dua etmeyiniz. Allahın kaderine razı olunuz. Nimetlerini arttırması için dua ediniz.”
“Ananın, babanın çocuğuna olan ve mazlumun, zalime olan bedduaları, red olunmaz.”

Tufeyl bin Amr Dûsî hazretleri kendisi anlatır:
“Resûlullah Efendimize giderek;
-Ya Resûlallah! Kavmime beddua ediniz. Çünkü çok zina yapıyorlar, dedim. Resûlullah Efendimiz;
-Allahım, Dûs kavmine hidayet ver diye dua buyurdular ve bana;
-Yine kavminin arasına dön, onları İslâm’a davet et, buyurdu. Gidip kavmimi İslâm’a davete devam ettim.”

Sa’îd bin Cübeyr hazretlerinin bir horozu vardı. Her gece öter, onu teheccüd namazına kaldırırdı. Bir gece her nasılsa ötmedi ve Sa’îd bin Cübeyr hazretleri teheccüde kalkamadı. Sabahleyin bu iş ona çok ağır geldi ve horoza;

“Allahü Teâlâ sesini kessin” dedi. Ondan sonra o horoz hiç ötmedi. Annesi bu hali görerek, oğlu Sa’îd bin Cübeyr hazretlerine;
“Sakın kimseye beddua etme” diye tembihte bulundu.

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

YORUM YAP