DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
STERLIN 41,0337 % -0.05
FRANG 35,4067 % -0.62
ALTIN 2.500,70 % 1,40
BITCOIN 66.907,90 -0.239

Hiddetlenmek, Öfkelenmek

Yayınlanma Tarihi : Google News
0

Muhterem Kardeşlerim…
Gadaba gelmeyen, yani sinirlenmeyen insan olmaz. Kiminde az, kiminde çok olur. Gadap da bıçak gibidir. İyi işlerde kullanılırsa faydalı, kötü işlerde kullanılırsa zararlı olur. İnsandaki bütün huylar böyledir. İfrat ve tefritleri zararlıdır.

Resulullah Efendimiz, nasihat isteyen bir kimseye, “Kızma, sinirlenme” buyurdu. Birkaç kere sorduğunda hepsine de, “Kızma, sinirlenme” buyurdu. (Buhari)

Kibrinden dolayı öfkelenmek, kötüdür. İsa aleyhisselam öfkenin de kibirden ileri geldiğini bildiriyor. Hadis-i Şerifte, “Öfkelenmek imanı bozar” buyuruluyor. (Beyheki)

Gadabın [öfkenin] aşırı olmasına saldırganlık denir. Böyle kimse, hiddetli olur, kendine ve başkasına zarar verir, bu hâl, küfre götürebilir.
Hadis-i Şerifte, “Gadab imanı bozar” buyuruldu. (Beyheki)

Gadabın lüzumlu olanına şecaat [kahramanlık, yiğitlik], lüzumundan az olmasına da korkaklık denir.
Hadis-i Şeriflerde, “İfrat ve tefritten [aşırılıktan] sakının”, “Aşırı giden helak olur” ve “İşlerin hayırlısı vasat olanıdır” buyuruldu.

Şecaat orta yoldur. Şecaat halindeki öfke iyidir.
İmam-ı Şafii hazretleri, “Şecaat gereken yerde, korkaklık gösteren merkebe benzer” buyurdu.

İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık edenlere, saldıranlara karşı sert olmak gerekir. Fakat kendini tehlikeye atmak da caiz değildir. Tehlikeli yerde yalnız kalmak, yalnız yürümek, günahtır. Düşmanlara karşı korkaklık caiz değildir. Korkarak kaçmak, Allahü Teâlâ’nın takdirini değiştirmez. Korkak kimse, karısına, kızına karşı gayretsizlik ve hamiyetsizlik gösterir, onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer, hainlik yapanı görünce susar.

Kur’an-ı Kerimde mealen buyuruluyor ki:
“[Eshab-ı Kiram] kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidir.” [Fetih 29]

Hadis-i Şeriflerde de buyuruldu ki:
“Ümmetimin hayırlısı demir gibi sert, dayanıklı olandır.” [Beyheki]
“Hiddet ümmetimin seçkinlerine [iyilerine] gelen bir haslettir.” [Taberani]
“Amellerin, ibadetlerin en kıymetlisi, Hubb-i Fillah ve Buğd-ı Fillahtır.” [İ.Ahmed]
[Hubb-i Fillah Allah için sevmek, Buğd-ı Fillah, Allah için buğzetmek, dargın durmak demektir.]

Allahü Teâlâ, öfkesini yeneni övmekte, fakat hiç öfkelenmeyeni övmemektedir.
Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Yiğitlik, pehlivanlık hasmını yenen değil, öfkesini yenendir.” [Buhari]

İnsan, zevcesini ve çocuklarını gadap sıfatı ile korur. İslam düşmanlarına karşı, bu sıfat yardımı ile cihad eder. İslamiyet gadabın yok edilmesini değil, buna hakim olup, dine uygun kullanılmasını emreder. Allah için öfke, din gayretindendir.

Taberani’deki bir Hadis-i Şerifte Enes bin Malik hazretleri, “Biz tartışırken, Resulullah Efendimiz geldi. Bize öyle öfkelenmişti ki, hiç böylesini görmemiştik” buyuruyor.
Müslim’deki Hadis-i Şerifte, “Ben de insanım, diğer insanlar gibi kızarım” buyurdu. Fakat kızması onu haktan ayırmazdı. Öfkesini yener ve affederdi.
Allahü Teâlâ, iyileri şöyle övüyor:
“Onlar, bollukta ve darlıkta da infak eder, öfkelerini yener, insanları affederler.” [A.İmran 134]

İnsanlar, kızmak, öfkelenmek yönünden farklıdır. Tirmizi’deki Hadis-i Şerifte, “İnsanlar çeşitli mizaçtadır. Kimi geç kızar, öfkesi tez geçer. Kimi çabuk kızar, çabuk yatışır, bu ise kendisini telafi eder. Kimi de tez kızar geç yatışır. En iyisi, geç kızıp öfkesi çabuk geçendir. En kötüsü de, çabuk kızıp geç yatışandır” buyuruldu.

Bir Hadis-i Şerifte de, “Mümin tez kızar, tez barışır” buyuruldu. Fakat, “Mümin hiç kızmaz” buyurulmadı.

Öfkeyi yenmenin fazileti ile ilgili Hadis-i Şeriflerden birkaçı şöyle:
“Kim Allah rızası için öfkesini yenerse, Allahü Teâlâ da ondan azabını def eder.” [Taberani]
“Öfkesini yenen Cennete kavuşur.” [Taberani]
“Öfkesini yeneni, Allahü Teâlâ korur ve düşmanını ona boyun eğdirir.” [Buhari]

Makam hırsı, kibir ve ucbu yok eden öfkesine hakim olur.

Peygamber Efendimiz, taş kaldırıp kuvvet denemesi yapanlara sordu:
– Bu taşı kaldırmaktan daha zoru nedir?
– Bildir ya Resulallah, dediler.
– Öfkeli iken, öfkesini yener, sonra sabır yolunu tutarsa, sizin en ağır taş kaldıranınızdan daha kuvvetlidir. [T. Gafilin]

Hiddeti yenmek

Hiddetli ortamı değiştirmek ve kızgınlık alevlerini söndürmek, beş şeyle mümkündür:
1- Böyle bir zamanda Cenab-ı Hakkın isimlerini zikretmek. Çünkü Allah’ı anmak, Allah’tan korkmaya sebep olur. Allah korkusu da taat ve af gibi güzel hasletlerin gelişmesini sağlar. Böylece, Allahü Teâlâyı anmakla, hiddetin ateşi sakinleşip söner.

2- Suçluyu affetmenin ve bağışlamanın sevap olduğunu hatırlamalıdır. Bu hatırlayış kişiyi sevaba sevk eder, suçluları bağışlayanlara Cenab-ı Hakkın vaat ettiği Cennet nimetlerini elde etmeye sürükler, kızgınlığı giderir; serkeş nefsi kahrederek sahibini, huzurlu bir ortama doğru iter.

3- Kızgınlığını giderip, yumuşaklık göstererek affedici olursa, insanların, kendisine sevgi besleyeceğini hatırlamak. Bu taktirde insanların sevgisini elde etmek ve onlar arasında saygıdeğer bir kişi olmak ideali, hiddet hâlinin gitmesine sebep olabilir.

4- Kızgınlık zamanındaki halden başka bir hâle geçmek. Mesela otururken kalkıp gitmek gibi. Halife Memun hiddetlenince, derhal orayı terk ederek hiddetini yenmeye çalışırmış!

5- Kızgınlığın sonunda doğacak acı pişmanlığı, intikamın çirkinliğini ve kolaylıkla giderilemeyecek acı sonuçlar doğuracağını düşünmek. Yani öfkelendiği şeyin bir musibet olduğunu kabul edersek, sabretmeli bunun sayısını artırıp başka musibetlere yol açmamalı. Elini kana bulayabilir, hapislere düşebilir, yuvasını dağıtabilir veya büyük maddi zararlara uğrayabilir. Bir musibete sabretmemekle dünyasını ahiretini mahvedebilir.

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

YORUM YAP