
Bugün toplumun en büyük belası, “Benim hırsızım iyidir” anlayışıdır. İktidar ya da muhalefet fark etmeksizin, partisindeki hırsıza göz yuman herkes bu çürümüş düzenin ortağıdır.
AKP, CHP, MHP, DEM, İYİ Parti veya başka bir parti… Hangi partiden olursa olsun; kendi hırsızını savunan, muhalifinkine ateş püsküren siyasetçiler milletin vicdanını kirletmektedir.
Siyaseti HAK ve HALK için değil; geçim kaynağı, çıkar ve zenginleşme aracı olarak gören, siyasetten geçinenler her partide itibar görmekte ve cirit atmaktadır.
Hiçbir şeyi olmayanların, siyasete girdikten sonra birden her şeye sahip olmalarının hesabı sorulmadıkça bu düzen değişmez.
Partisi fark etmez; hırsıza hırsız diyemeyen, milletin geleceğini çalanların suç ortağıdır. Yolsuzluğa göz yuman, hırsızı aklayan ya da sessiz kalan herkes vatana ihanete ortaktır.
Machiavelli’nin dediği gibi: “Bir millet, iktidardaki hırsızlığı kendi görüşünden olduğu için görmezden gelirse, o millet erdemini kaybeder. Erdemini yitiren millet, vatanını da kaybeder.” Bu söz, bugünün siyasetçilerine ayna tutmaktadır.
Türkiye’nin liyakatli, ahlaklı ve dürüst siyasetçilere ihtiyacı vardır. Millet artık hırsızını koruyan siyasetçi istemiyor. Kurtuluşun yolu; haksızlığa, yolsuzluğa ve hırsızlığa karşı amasız, fakatsız dimdik durmaktır.
Artık karar verin: Siz hırsızdan mı yanasınız, milletten mi? Bu sorunun cevabı sizi ya milletin yanında onurlandıracak ya da hırsızların yanında tarihin çöplüğüne gömecektir.
:::ŞEVKET DEMİR:::
:::::15.09.2025::::::



Çok Doğru hacı abım benim
Bir arkadaşım milletvekili Oldu
Meclisten gelirken bir gün sordum
Dedim Vekilim Meclis nasıl
Bana Aynen Şu Cevabı verdi
Kimse halkı Düşünmüyor
Herkes kendi kendini Düşünüyor