Türkiye’de maliyet enflasyonu düşmediği takdirde, akaryakıt fiyatları düşmediği takdirde meyve ve sebzeyi ucuz fiyatlarla satın almak ve tüketmek mümkün değildir.
Bununla birlikte tüm dünyada lojistik giderleri ve depolama giderleri de çok yüksek. Hal böyle olunca da lojistik ve depolama giderleri ürünlerin fiyatlarını da etkiliyor.
Yüksek akaryakıt fiyatları yüzünden çiftçilerimiz üretim yapmak istemiyor. Yalnız akaryakıt fiyatları, lojistik giderleri değil gübre ve ilaç fiyatları, ayrıca hizmet maliyetindeki yüksek girdiler yüzünden çiftçilerimiz üretim yapmıyor. Ya da yeterli üretim yapmıyor.
Üretimin bir de satış ve pazarlama ağı var.
Hem Türkiye’nin, hem de Kandıra’lı çiftçilerimizin satış ve pazarlama konusunda sıkıntıları var. Bu anlamda çiftçilerimize destek verilmesi gerekiyor. Ayrıca üretilen ürünlerin gerçek değerinde satışa sunulması gerekiyor. Ürünler gerçek değerinde satılmadığı için doğal olarak çiftçilerimizin para kazanması mümkün değildir. İş te bu yüzden çiftçilerimiz para kazanamıyor ve zarar ediyor. Bunun önüne geçilmesi için çiftçilerimize her türlü desteğin verilmesi gerekiyor.
Çiftçilerimizin rekabet edecek gücü kalmadı.
Ticaret yapıyorsanız eğer, piyasadaki rakiplerinizle rekabet etmek zorundasınız. Aslında rekabet ticari anlamda güzel bir satış ve pazarlama tekniğidir. Şayet ticarette ahlaksız piyasa koşulları ve ahlaksız rekabet etme anlayışı varsa eğer, güçlü şirketler karşısında küçük esnafın yaşama şansı hiç yoktur.
35 yıla yakın bir zamandır iş hayatındayım. Uzun yıllardır uluslararası şirketlerde yöneticilik yapıyorum. Rekabet etmeyi ve rekabet ortamını çok severim. Ama ahlaksız rekabet ortamını değil. Ahlaklı olan her ticarette varım. Rekabetten de asla korkmam. Yalnız şunu asla unutmayın; ” Bu piyasada yalnızca güçlü olan şirketler ayakta kalabilir” “Bu piyasada yalnızca güçlü şirketler rekabet edebilir “…
Şirketlerin ve üreticilerin birbiri ile rekabet etmesi için yeterli potansiyele sahip olması gerekiyor.
Ben gerçekten üzülüyorum. 60 yaşındaki, 70 yaşındaki, 80 yaşındaki insanlar pazarda sabahtan akşama kadar ürettikleri ürünleri satmak için canla başla çalışıyorlar. Bu şekilde ve bu şartlarda çiftçilerimizin para kazanması mümkün değildir.
Malumunuz üzerine Kandıra Bölgesi, hem Kocaeli’nin, hem de Marmara Bölgesi’nin yaş meyve ve sebze tedarikçisi olarak oldukça yüksek potansiyele sahiptir. Bir de Kandıra çiftçisinin tarım ve hayvancılık alanında üretim yapması için, devletimizin tüm imkanlarını sınırsızca kullanarak, çiftçilerimize destek veren bir milletvekilimiz var; AK PARTİ Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu…
Sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, uzun zamandır AK PARTİ Kocaeli Milletvekili olarak görev yapmaktadır. Aslında sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu’nu Ankara’da çok fazla göremezsiniz. TBMM çalışmalarından arta kalan zamanda soluğu hemen sahalarda, halkın içinde, tarlada ve bahçede çiftçilerimizle birlikte alan sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, çiftçilerimizin sorunlarını çözmek için canla başla çalışmaktadır.
TBMM’nin tatile girmesini fırsat bilen sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, fındık taban fiyatları ile ilgili bir dizi çalışmalar yaparak, fındık taban fiyatlarının yüksek olması için canla başla çalışmış ve fındık taban fiyatları konusunda oldukça etkili ve yararlı çalışmalar yapmıştır.
Zaman buldukça çarşı pazardaki esnafları ziyaret eden ve esnafların sıkıntılarını dinleyen sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu, bir dakika bile boş durmayarak sürekli olarak ziyaretler yapmaktadır; Hasta ziyareti, hacı ziyareti, taziye ziyareti, esnaf ziyareti, STK ziyareti…
Aslında tüm milletvekillerimizin AK PARTİ Kocaeli Milletvekili sn; Radiye Sezer Katırcıoğlu gibi olması gerekiyor. Çünkü siyasette as olan devlete ve millete hizmettir. Bu anlamda sn;Radiye Sezer Katırcıoğlu’na teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Saygılarımla!
Ayhan Yalçın
Köşe Yazarı , 2019 seçimlerinde Kandıra Belediye Başkan Aday Adayı, Sivil Toplum Lideri, Siyasetçi , İşletmeci, Satış Pazarlama uzmanı, Yaklaşık 50 farklı alanda eğitim ve sertifika sahibi, Eğitimci, Danışman, Genel Müdür, CEO